Her seçim öncesi ve sonrası iki ayrı karakter görmeye alıştık… Beceremeyince hemen geri vitese takacaksın!...
2007'de cumhuriyet mitingleri ve gece yarısı bildirisi ters tepince, söylemler de tersine dönmüştü... Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük hukukçusu 367 Sabih'i tarihe gömmüşlerdi…
Aynısı 2011'de ve 2014'teki iki seçimde yaşandı...
Her seçim öncesi 'işte şimdi gidiciler' muhabbeti yaptılar, seçimden sonra; 'Olur böyle şeyler' deyip duygusala bağladılar…
Onları mutlu eden tek seçim 7 Haziran'daki seçimdi, ama o mutluluk fazla sürmedi… 1 Kasım'la birlikte hevesleri kursaklarında kaldı...
Ardından adet üzere tornistan başladı…
'300 vekil çıkarsan ne yazar.., Hesap vereceksiniz..., Diktatör..,' diyenler kıvırmaya başladılar…
“Yeni sayfa, temiz sayfa açalım… Kavga etmeyelim, biz kardeşiz…' muhabbeti başladı…
Bazıları çok abarttı…
Örneğin aylar önce Başkanlık sisteminin zararlarından söz eden çakma Nişantaşılı, 'Aslında başkanlık iyi birşeydir!...' demeye başladı...
'Selo hakkında yanılmışız' diyorlar...
'Biz de kandırıldık, olamaz mı yani?...' muhabbetiyle 'kandırılma hakkını' kullandıklarını söylüyorlar…