ABD'nin son yüzyıla damga vuran dış politikası, son yıllarda
gittikçe ivme kaybediyor. Bu tezimi desteklemek için en büyük
kanıtım, her fırsatta yumuşak gücüyle iftihar eden Washington'un
artık elinde tek kart kalmış olması: "Tehdit
dili."
ABD, tek taraflı yaptırımlardan uluslararası izolasyona ve hatta
askeri işgallere, darbelere kadar pek çok seçeneği yıllarca
özellikle yaşadığımız coğrafyada uyguladı. Türkiye'ye karşı da bu
yöntemlerin bir kısmını (darbe gibi) uygulamaya çalıştılar.
Geçmişte bir nebze başarılı olmuş olabilirler... Ancak 15
Temmuz kanlı darbe girişiminden bu yana
karşılarında artık bambaşka bir Türkiye
var. İşte tam da bu nedenle, ellerinde başka silah
kalmadığı için Türkiye'ye karşı sık sık tehdit ve koşul dilini
devreye sokuyorlar.
"Onu yapmazsanız bunu vermeyiz, onu sona
erdirmezseniz bunun bedelini ödersiniz"
gibi... Bu dili S-400 Rus hava savunma sistemleri alındığında da
çok gördük; Türkiye darbe girişimi sonrası kendi...