Pentagon, dün yayınladığı açıklamada, Cerablus'un güneyinde Türkiye ve YPG arasında süren çatışmalara dair duruşunu şöyle özetledi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri ve bazı muhalif gruplar ile Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı bazı birimler arasındaki çatışmaları kabul edilemez buluyoruz. Derin endişe içindeyiz. Bu aktivitelerde kesinlikle bizim güçlerimiz yer almamaktadır, bunlar ABD güçleriyle koordinasyon içinde değillerdir ve biz onları desteklemiyoruz.
Rapor edilen çatışmalardaki hayat kayıplarından ötürü üzgünüz ve Türkiye'ye de bir askerlerinin kaybı dolayısıyla taziyelerimizi ifade etmiş bulunmaktayız." Suriye'den de sorumlu olan Komutanlığın resmî açıklamasında, YPG'nin adı SDG içine gizlense de, herkes kast edilenin YPG olduğunun farkında.
ABD'nin YPG'ye istihbarî ve lojistik desteği de herkesin malumu. Ancak ABD'nin hem koordinasyon hem de destek olarak kendini TSK ile çatışan YPG'den tefrik etmesi, Fırat'ın doğusuna çekilmeyen YPG'yi 'tanımayacaklarının' göstergesi olarak okunabilir. Öte yandan, ABD'nin Türkiye'ye yönelik de bir destek açıklaması olmaması, YPG'ye yönelik çekilme çağrısını yinelememesi, hatta YPG'nin büyük kısmının çekildiği yalanını bazı haber kaynaklarınca yayması da ne kadar ikircikli bir 'müttefik' olduğunun hatırlatıcısı gibi.
Türkiye, dış kamuoyu baskısı artmadan Membiç'i de Özgür Suriye Ordusu desteğiyle terörden arındırabilirse, gerçekten kendi göbeğimizi kendimiz kesmiş olacağız.
***
'Başörtülü polis' meselesi