Allahu Ekber! Ne harikulâde bu zafer,
Ey Türklerin Halidi, yenile Arapların Halidini
Hak yolunda çizdiğin yolların hepsi cömertliktir
Bu yolda dökülen kanlardan sen daha cömertsin"
"Şairlerin Emiri" pâyesine sahip Ahmed Şevki, bu dizeleri, Millî
Mücadele sonrasında Mustafa Kemâl için yazmıştır. O dönem,
sömürgeleşmenin ızdırabını derinden hisseden Müslüman coğrafya,
gözlerini Anadolu'ya dikmiştir. Anadolu yenilmezse şayet, diğer
sömürülen ülkelere de bir umut olacak, belki 'sancak düştüğü yerden
yeniden kalkacak'tır.
Zafer kazanılır ama sonrasında aynı düşmanların istediği gibi
Saltanat ve Hilâfet kaldırılır. Âlimler asılır veya tehcir edilir.
Türkiye'nin İslâm öncesi geçmişine vurgu yapan ve Osmanlı'yı
İngilizlerden bile beter anlatan bir anlatı kurulur. Bu 'devrimler'
içerde olduğu kadar, diğer İslâm ülkelerinde de şok etkisi yaratır.
Hatta 'yas'a sebep olur. Bu yası en iyi ifade edenlerden biri, yine
Arap şair Ahmet Şevki olacaktır.
"Ey Hilafet, minare ve minberler senin için feryad etti.
Hürler ve köleler sana ağladı.
Hindistan ah-ü vah ile doldu, Mısır üzüntüye garkoldu..
Yağmur gibi dökülen gözyaşları ile sana ağladı!..
Şam, Irak Acemistan sorar;
Yeryüzünden Hilafeti kim sildi?
Senin o büyük topluluğun mateme büründü,
Ağlayıp gözyaşı dökenlere dönüştü.
Eyvah efendiler! Vah o diri diri gömülene,
Suçsuz ve günahsız katledilene..