Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, FETÖ üyesi Yüksel
Yalçınkaya'nın başvurusu sonrası Türkiye'yi mahkûm eden kararı
muhalefette bayram havası estirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Eylül'de sosyal medya hesabından
"Türkiye'nin onurunu korumak" maksadıyla iki paylaşım yaparak
AİHM kararlarına uyulması çağrısı
yaptı. Milletvekilliği adaylığını terör örgütü PKK'nın
elebaşlarının gözüne girerek kazanan HDP/YSP/DHP'li "vekiller" de
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını şerh etti: "Osman Kavala ve
Selahattin Demirtaş'ı da serbest bırakın."
Anayasa'ya sadakati Türkiye aleyhine verilen AİHM kararlarıyla
hatırlayan muhalefetin ikiyüzlülüğü herkesin
malumu. Ancak biz muhalefetin çıkardığı gürültüden ve onların
ikiyüzlülüğünü konuşmaktan asıl meseleyi atlıyoruz:
AİHM artık hangi kararı alırsa alsın,
Avrupa'da hukuk otoritesi olarak
görülmüyor.
AİHM, Avrupa'da "ülkelerin egemenliğini
tehdit eden AB profesyonellerini" temsil
ediyor. AB'den çıkan İngiltere, 2016'dan bu yana...