Başlıktaki isimle çıkan kitabım bugün itibarıyla kitapçılarda ve kitap satış sitelerinde yerini aldı. Peki, neden böyle bir kitap yazdım?
Çünkü artık Türkiye'deki en can yakıcı toplumsal meselenin, aile kurumunu muhafaza olduğunu düşünüyorum.
Çünkü makro siyasi meselelerle boğuşurken, aile elimizden kayıp gidiyor; görüyorum.
Çünkü feminist olmayanı küçümseyen bir söylem en başta kadınlar eliyle yaygınlaştırılıyor ve çoğu bunun zararlarının farkında bile değil; biliyorum.
"Kadının Adı Yok" romanı ilk çıktığında, gerçekten kadın hakları noktasında kötü bir yerdeydik. Ancak bugün kadın-erkek ilişkilerinde ifrat ve tefrit arasında savrulmak yerine, aile ilişkilerindeki "adil denge"yi nasıl tesis edebiliriz? Aile içindeki geleneksel rol dağılımının tarihi binlerce yıllık, bu...