Kadrolaşmanın ustası olduklarının, CHP'nin sadece AK Parti'yi
değil, bence diğer tüm partileri bu konuda suya götürüp susuz
getireceğinin delillerindendir.
Önceki DYP-SHP ve DYP-CHP koalisyon hükümetleri Adalet Bakanları
Seyfi Oktay ile Mehmet Moğultay, "yargıda kadrolaşma" iddialarıyla
suçlanmaktadır. Moğultay gayet müdanasız biçimde CHP İstanbul İl
Kongresi'nde şöyle meydan okur:
"Evet, hükümetten sınavlı beş bin kişilik kadro çıkarttım.
Bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP'ye
mi verseydim? Seyfi Oktay ve benim
dönemimde de üç bin hâkim alındı.
Yapılacak en akıllı şey kendi iktidarında
örgütleneceksin, kadrolaşacaksın ve bu kadrolar
günün birinde senin yolunu açacak.
Yaptığım şey suçsa, ben bu suçu işlemeye devam edeceğim. Ben
yılmayacağım, bu makamı da terk etmeyeceğim" dedi.
Hani "Türbanlı hâkimin adaleti yerine
getireceğinden kuşkuluyum" diyen Fikri
Sağlar vardı ya; o da bu "örgütten kadroya" geçiş
döneminin...