Amerika Birleşik Devletleri'nde öğrenci harçları hâlen büyük bir
yük. Toplamda tam 1 trilyon doları bulan bir borç yükünden
bahsediyoruz. Üniversiteye gidenler, eğer mezun olabilirlerse, ki
mezun olmasalar da bitene kadar, belki de ömürleri boyunca bu borcu
ödemek zorundalar. Son on yıldaki üniversite harç borcu toplamı,
daha önceki toplamın üç katına çıkmış durumda. Harç borcu,
maaşlardan kesilerek, vergi borcuna eklenerek veya direkt bankaya
verilerek ödeniyor. Diyelim iflas ettiniz ya da işsiz kaldınız,
önemi yok. Borcunuzu, eğer geciktirirseniz, bu sefer faizi de
katlanarak ödemekle mükellefsiniz. ABD, yeni anne olanlara ücretli
izin hakkı tanımayan dünya üzerindeki iki ülkeden biri. Diğeri
hangisi mi? Papua Yeni Gine...
ABD'de yeni annelere ücretsiz tanınan izin hakkı ise sadece 12
hafta, yani 3 ay. Ki onda da belli şartlar var ve o şartlar
elendiğinde kadınların %40'ının ücretsiz izin hakkı bile olmuyor.
Ayrıca kadınların ortalama kazandığı maaş, erkeklerinkinden oldukça
düşük. Aynı işi yapan bir erkeğin kazandığı 100 sente karşılık,
kadının kazandığı 77 sente tekabül ediyor.
***
Kazançtaki cinsiyet eşitsizliği, sınıf eşitsizliğine göre pek de
söz etmeye değer değil. Zira ABD nüfusunun %1'inin toplam serveti,
tüm Amerikan gelirinin %19.3'üne karşılık geliyor. Bu hususta
geçtiğimiz senelerde Başkan Obama ağzını açacak gibi oldu ama
"sınıf savaşı başlatmaya çalışıyor" dendiği için geri adım attı,
her zamanki gibi. Yani değişen bir durum yok.
Dünyadaki en kalabalık hapishaneler de ABD'de. Amerikan nüfusunun
%1'i hapiste ki bu 3 milyondan fazla kişiye tekabül ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda, gelişmiş DNA takibi uygulaması sonucu, ABD
eyaletlerinin tam 312 masum kişiyi idam ettiğinin ortaya çıktığını
ve bunun sadece tespit edilebilen rakam olduğunu da ekleyelim.