"Hocaefendi, '2000 kişiyi almadan düzelmez bu işler, seçimle
falan olmaz' demiş."
"Saray'a yürüyüp, o adamı taşlayıp indirmeden olmaz."
"Aslında bir sabahlık işi var hepsinin."
"Üç savcı yazacak iddianameyi, kolluk gücü olarak üç asker makul
şüphe gözaltısı yapacak. Hâkimler de ikinci gün ayarlanıp, iş
bitecek."
"Kurul üyelerini de alacaksın, medyayı da. Bir günde toplar,
geçersin. Bir haftada değişir. Gerisi artık ülkeyi ele almış
olacaksın."
"Hazırlık var şu an. Toplanacakların listesini oluşturuyorlar."
"Yok ya, kim çatışacak? Mısır'daki kadar bile olmaz."
"Gözaltı olamayacakları güvenlik açısından ablukaya alacaksın.
Sonra istifa ve yurtdışı."
"İlk günü tüm medyaya kayyım. Manşetler, 'Uçurumdan dönüldü, Kaos
bitti, vb.' olacak. Bir yıla toplanır abi. Olmadı, 'devlet benim'
der, geçersin."
"DEAŞ, vatana ihanet ve 17-25 Aralık. Cumhurbaşkanı'na bile kanunen
gözaltı yapılabiliyor. Sonra istifaları istenir abluka altında
iken. Kabul etmeyenler ya İmralı ya yurtdışı. Aynı saatlerde tüm
medyaya da kayyım atanacak."
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele
Daire Başkanlığı'nda çözümü yapılan, ByLock kullanıcısı
FETÖ'cülerin arasındaki 17 milyon 169 bin 45 mesajdan sadece
birkaçını okudunuz. 16 Temmuz sabahında, Millet değil de FETÖ zafer
kazanmış olsaydı, başımıza gelecekleri az çok özetleyen çerçeve
budur.
CHP'nin 'Adalet' kelimesini iğfal edercesine başlattığı yürüyüş, bu
yüzden başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerini bataklığa koşan
sinekler gibi aynı anda harekete geçirmiştir. FETÖ elebaşı Gülen'in
'Dosdoğru yürüyün' talimatından FETÖ'cü olduğu tescilli tüm
isimlerin yürüyüşe destek vermesine ya da PKK yöneticisi Mustafa
Karasu'nun "Adalet yürüyüşü, önemli gelişmelere yol açabilir" diye
ağzının sulanmasına kadar pek çok emare de bunu doğruluyor.