Yüzyılın en büyük yolsuzluğu, 2008'de ABD'de gerçekleşti. Dev
emlak şirketleri, dünyanın en büyük bankaları, uluslararası
saygınlığı olan kredi derecelendirme kuruluşları bu suçun failiydi.
Kurdukları düzen sadece ABD'nin değil, dünya ekonomisinin üzerine
yıkıldı.
Bağışlarla besledikleri senatörler ile temsilciler ve elbette ABD
Başkanı onlara sahip çıktı. Milyonlarca insan evsiz ve işsiz kaldı
ama suçluların hiçbiri bedel ödemedi. Hiç kimse hapse girmedi. Hiç
kimse para cezası bile ödemedi. Bilakis devlet, sadece hukuki
olarak değil, finansal olarak da suçluları kurtarmak için harekete
geçti.
Dünyayı sallayan ekonomik krizin aktörü olan Wall Street'e elini
uzatamayıp, gözüne kestirdikleri ülkelere 'yolsuzlukla mücadele'
dersi veren Savcı Bharara'nın ülkesi ABD'den alınacak hiçbir ahlâk
dersi yok. Ama ders almamız gereken başka bir Amerika kıtası ülkesi
var; o da Brezilya.
"Bizimkisi bir faiz hikâyesi" başlıklı yazımda Türkiye ile
eşzamanlı olarak Brezilya'da Gezi kalkışmasının ve 17-25 Aralık
darbe girişiminin muadilinin yaşandığını anlatmıştım. Fark, onların
'Zekeriya Öz'ü olan Sergio Moro'nun başarıya ulaşmış olmasıydı.
Bizdeki hedef Halk Bankası'ydı; Brezilya'da hedef devletin
yönettiği, dünyanın en büyük ikinci petrol şirketi Petrobras.
Moro'nun Öz'den bir diğer farkı, ortada hiçbir muhalefet de
bırakmayana kadar siyaset kurumunu çökertip esir alması çünkü
yolsuzluk dosyasında suçlanan vekiller meclisin %60'ını
oluşturuyor!
Dosyası olan vekiller de, onların akıbetine uğramaktan çekinen
diğerleri de yargı darbesine dil uzatamayacak kadar sindirilmiş
durumda. Bunun en acı örneği, şimdiki Başkan Dilma'nın sağ kolu
olarak bilinen Delcidio Amaral'ın tutuklandıktan sonra hapse
girmemek için Dilma'nın da yolsuzluğa bulaştığı yönünde ifade
vermesi oldu.
İşin en garip yanı, %60'ı 'zanlılar'dan oluşan Meclis Dilma'yı
düşürmeye çalışırken, Dilma aleyhinde bir tane somut yolsuzluk
iddiası yok! En fazla ihmal suçundan bahsediliyor ve bir de
muhalefet Dilma'nın bütçe açığını seçimlerden önce bilerek düşük
açıkladığını iddia ediyor. Ama bu suçlar gerçek olsa dahi anayasaya
göre Başkan'ı yargılamak için gerekli olan 'büyük suç'
kategorisinde değiller.