Ak Parti -CHP koalisyonuna ilişkin oluşturulmaya çalışılan algı,
Ak Parti'nin aslında koalisyon istemediği ama CHP'nin koalisyona
daha yatkın olduğu. Ancak eldeki veriler, Ak Partili yetkililerden
çok CHP'li yetkililerin koalisyon ihtimalinin altını oyan söz ve
davranışlarda bulunduğuna işaret ediyor. En sondan
başlayalım.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Ak Parti Genel Başkanı Davutoğlu ile
nihai müzakere görüşmelerinden ilkini yapacağı gün,
Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan Yardımcısı çıkıp,"Sayın Bahçeli'ye
açık davette bulunuyorum: 'Gel, bir yıllığına CHP-MHP koalisyonunu
kuralım. Türkiye'yi yangın yeri olmaktan kurtaralım. Biz bunu 7
Haziran seçimleri sonrasında da söyledik. Seçmenin sandıkta verdiği
mesaj da buydu. MHP liderinin inadı bırakıp, CHP ile koalisyon için
masaya oturması ülke menfaatinedir" dedi. Bu sadece CHP
içindeki parti disiplininin yokluğuna değil, kendi yardımcısının
koalisyon görüşmesi yaptığı gün Kılıçdaroğlu'nu boşa
düşürmesiydi.
MHP'nin, CHP'den çok Ak Parti'yle koalisyonu muhtemel olmasına
rağmen, CHP ile koalisyon görüşmeleri sürerken hiçbir Ak Partili
böyle bir çağrıda bulunmamıştı. Bu CHP'nin koalisyon istediğine
emin misiniz?
Ayrıca CHP, PKK'nın 15 Temmuz'da ateşkesin sona erdiği, devrimci
halk savaşının başladığı ilanını takiben Suruç katliamının
ertesinde terör saldırılarını yoğunlaştırması karşısında, çözüm
süreci boyunca hiç olmadığı kadar HDP ile ve hatta PKK ile
yakınlaştı. Örnek çok. Mahmut Tanal, Suruç Katliamı sonrası PKK bir
askeri şehit etmişken Taksim'deki protesto gösterisine katıldı ve
Öcalan flamaları altında yürüdü.