Cumhurbaşkanı, Meclis'i feshedebilir:
Hayır, Cumhurbaşkanı Meclis'i feshedemez. Fesih, tek taraflı olarak
dağıtmak veya geçersiz kılmak demektir. Önerilen sistemde,
Cumhurbaşkanı da Meclis de sadece seçimleri yenileme kararı
alabilir.
Bu durumda ise, erken seçime sadece Meclis değil, Cumhurbaşkanı da
gitmek ve tekrar halkın onayını almak zorundadır. Dolayısıyla
kararı veren Cumhurbaşkanı olsa bile, kendi görev süresini
bitirmeden tekrar aday olup seçilmeyi ve erken seçimin siyasî
riskini almak zorundadır.
Esas ironik olan, mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın uygun gördüğü
takdirde Meclis'i tek taraflı fesih yetkisinin olması. Muhalefet,
bu yetkinin Cumhurbaşkanı'nın elinden alınmasına mı tepkili acaba?
Üstelik diyelim ki Cumhurbaşkanı ikinci döneminde seçim yenileme
kararı aldı; bu durumda hem o dönemki Cumhurbaşkanlığı hakkını hem
de tekrar aday olma hakkını kaybetmiş olacak.
Yargı, Cumhurbaşkanı kontrolüne giriyor:
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın yargı üzerinde ne tasarrufu
varsa, yeni sistemde de o kadar tasarrufu olacak.
Örneğin iki sistemde de, Cumhurbaşkanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'na sadece 4 üye atayabiliyor. Yeni sistemin farkı, eskisinde
hiç atama yetkisi olmayan Meclis'i güçlendirip, HSYK'ya 7 üye
atayabilmesini sağlamasıdır. Ayrıca iki sistemde de
Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne atayacağı üye sayısı nicel
etki olarak değişmiyor. Yeni sistemde, askeri yargıdan iki üye
AYM'de yer almayacağı için, mahkemedeki toplam üye sayısı 17'den
15'e düşüyor.