Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Çünkü...

Ak Parti'nin oy kaybının faturasının sadece çözüm sürecine çıkarılmaması gerektiği tezine katılıyorum. Gerçi şu sıralar yapılan çalışmalar sebepleri tafsilatıyla ortaya...

15 Haziran 2015 | 914 okunma

Ak Parti'nin oy kaybının faturasının sadece çözüm sürecine çıkarılmaması gerektiği tezine katılıyorum. Gerçi şu sıralar yapılan çalışmalar sebepleri tafsilatıyla ortaya koyacaktır ama süreç dışında da etkili olan faktörlerin başında gördüklerimi paylaşmak isterim.
Öncelikle, aşağıdaki eleştiri ve önerilerin çoğunu seçim öncesi de dile getirdiğimi not düşmek isterim. Nisan sonlarında, Ak Parti'yi, başında Erdoğan olmadan gireceği bu ilk seçimin zorlukları hakkında şöyle uyarmıştım: "Seçmende, 13 yılın getirdiği bir yorgunluk veya kanıksamışlık olabilir. Sadece Ak Parti'nin yaptığı hizmetleri anlatmak ve özgürlüksivillik gibi 'boş gösteren'lerle teorize edilen bir anayasa vaat etmek halkı motive etmeye, sandığa götürmeye yeterli mi? Ya da 'nasılsa iktidarlar' deyip mesaj olarak başka partiye oy vermekten alıkoyabilir mi? Ak Parti'nin önündeki esas soru budur.
Aynı bağlamdaki sonraki yazıyı da şöyle bitirmiştim: "Vesayet odaklarını tekrar kalkmamak üzere yere serecek, yeni bir anayasa ve idarî sisteme Türkiye'yi taşıyacak bir 'altın vuruş' seçimi söz konusu. Tek bir kişinin dahi meseleyi bu zaviyeden görmesini sağlamak elzem."
Ak Parti ise, geçmiştekinden farklı olarak, ilk kez bir seçime 'hikâyesiz' girdi. Seçmene, ona heyecan verecek, külli bir mücadelenin parçası olduğunu hissettirecek herhangi bir çağrıda bulunmadı. Şu anki koalisyon tartışmalarının çizdiği kısırdöngü tablo karşısında gerekliliğini acıtıcı biçimde hissettiğimiz parlamenter sistemin dönüştürülmesi ihtiyacını vurgulamadı. 'Sistem değişikliği' ve yeni anayasa vaadinin gölgede kaldığı bir kampanya, vesayetle mücadelenin sanki bittiği gibi bir imaj tercih edildi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır 08 Kasım 2024 | 154 Okunma Avrupa’ya sızan İsrail casusları 06 Kasım 2024 | 293 Okunma ‘Kutsal işgal’ 05 Kasım 2024 | 186 Okunma Göbeğimizi kendimiz keseceğiz 01 Kasım 2024 | 211 Okunma Trump mı, Harris mi? 30 Ekim 2024 | 423 Okunma