Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

DAEŞ kırbacı

Suudi Arabistan'da, 24 saat içinde üç bombalı saldırı gerçekleşti. İlki Cidde'de, Amerikan Konsolosluğu yakınında oldu. İkincisi Katif'de Şii Camii'nin yakınında oldu. Sonuncusu ise kalbimizi kanattı...

08 Temmuz 2016 | 109 okunma

Suudi Arabistan'da, 24 saat içinde üç bombalı saldırı gerçekleşti. İlki Cidde'de, Amerikan Konsolosluğu yakınında oldu. İkincisi Katif'de Şii Camii'nin yakınında oldu. Sonuncusu ise kalbimizi kanattı, öfkemizi harladı, kanımızı dondurdu. Müslümanlar için Mescid-i Haram'dan sonraki en kutsal mekân olan Mescid-i Nebevi'ye 100 metre uzaklıkta bombalar patladı.
Çıkarken ayakkabılarımızı bile yere sessizce koyarak ayrıldığımız Efendimiz'in (s.a.v.) huzuruna metreler kala kendini patlatanların, İslâm ile de cihad ile de yakından uzaktan alakasının olmadığı kesin. Bombalı saldırı ile Mescid-i Nebevi'yi aynı cümle içine sığdıranların ateş ehli olduğunu bilmek, azapların en büyüğünün onların beklediği ilahi vaadine inanmak, bu cehennem köpeklerinin ait oldukları yerde sonsuza dek sürüneceğini düşünmek bile insanı sakinleştirmiyor aslında.
Yine de Suudi polislere, 'sizinle iftar yapabilir miyim?' diye sorduktan sonra, dört güvenlik görevlisinin ölümüne sebep olacak şekilde kendini patlattığı söylenen zalimin, bizi hangi sorularla baş başa bıraktığı üzerine soğukkanlılıkla düşünmek zorundayız.
Geçtiğimiz sene, Avrupa Birliği ülkeleri arasında, en önde gelen Esed karşıtı ve muhalif destekçisi ülke Fransa'ydı. Art arda gelen DAEŞ saldırıları ile ülke içe kapandı, siyasî çekişmelere boğuldu ve hizaya geldi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır 08 Kasım 2024 | 154 Okunma Avrupa’ya sızan İsrail casusları 06 Kasım 2024 | 293 Okunma ‘Kutsal işgal’ 05 Kasım 2024 | 186 Okunma Göbeğimizi kendimiz keseceğiz 01 Kasım 2024 | 211 Okunma Trump mı, Harris mi? 30 Ekim 2024 | 423 Okunma