"Sayın Demirtaş'ı cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde çok
yakından takip ettim. Tanışmadık ama keşke tanışsaydık. Ülkenin
ihtiyaç duyduğu bir dil ile süreç yönetti. O dile Türkiye'nin de
ihtiyacı var. Bunu hep takdir ettim, her yerde söyledim. Hâlâ
alkışlıyorum ve keşke o dil siyasi alanda herkesin ağzında olsa.
Alkışlıyorum ve tekrardan altını çizerek söylüyorum ki beğendiğimi
ifade ediyorum."
Demirtaş, bu hayranını boş çevirmemeli ve imzalı resimlerinden
birisini Ekrem Bey'e ulaştırmalı diye naçizane düşünüyorum.
Hayranlık sınırları HDP ile kalmadı elbette, Kandil'den de
"bekledikleri ses" geldi. Vodafone Arena ve Güvenpark
saldırılarının planlayıcısı PKK yöneticisi Bese Hozat da CHP
adayına desteğe şöyle çağırmıştı:
"23 Haziran'da AKP-MHP faşist bloğuna karşı İmamoğlu'nu
destekleyeceğiz."
Karşılıklı "alkışlarla yaşıyorum" döngüsü içindeki Kandil-CHP-HDP
üçgenine rağmen, yıllardır "megri megri" diye ağlayan CHP kitlesi
mutlu, Kandil tarafından desteklenen CHP mutlu ve Demirtaş fanboyu
çıkan CHP adayı mutlu...
Kandil'e gönül eğdiren, daha ne yapmaz ama bazı ekleyeceklerim
var:
Yıllarca "İstanbul'u betona boğan müteahit zihniyeti" dediler;
şimdi tüm kariyeri babasının kurduğu "İmamoğlu İnşaat" ve
başkanlığında Beylikdüzü'nü betona boğmaktan ibaret olan aday için
çırpınıyorlar.