Başkan Erdoğan'ın Türkçe tweet attırdığı liderler içinde Macron da yerini aldı. Ancak ibiği dik tutmaya çalışan Fransız horozu, kendisini komik duruma düşürdü. Zira başından beri "Bizi masadan silmeye çalışanlarla, sahada görüşürüz" mesajı veren Türkiye'nin dediği oldu. Müzakere masası kuruldu.
Macron, iki gemi yollayıp Akdeniz'den uzaklaştıramadığı Türkiye'ye karşı ne ABD'den ne de AB'den istediği desteği göremedi. Trump yönetimi, hem yerleşik yapıdan farklı bir dış politika vizyonu olduğundan hem de seçim öncesi risk alamayacağından "konuşun, anlaşın" noktasına geldi. AB ise hem Türkiye'nin tezini destekleyen İtalya ve İspanya gibi üyeleri hem de Brexit sonrası iyice direksiyona yerleşen Merkel'in frenlemesi ile Macron'un istediği tepkileri vermedi.
En son Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi MED-7 üyelerinin 4'ü de Türkiye'ye yaptırım taraflısı olmayınca, Macron da "müzakere" kelimesine razı olmak durumunda kaldı. Anlayacağınız Türkiye'ye "kırmızı çizgi" çizeceğini söyleyerek yola çıkan Macron'u İzmir marşıyla uğurladık. Viva la Erdoğan, viva la Turquie!