"Yarının Türkiyesi'nde AKP ile teması olan hiçbir kurum, kuruluş, yapı kalmayacak. Buna TÜRGEV, SETA, E-5 Üniversiteleri, havuz medyası dahil. Erdoğan'la birlikte hareket eden bütün yapılar, buna cemaatler ve tarikatlar da dahil tasfiye edilecekler." Mehmet Baransu'ya 'bavul' haberlerini taşıdığı söylenen, paralel devlet yapılanmasının kilit isimlerinden olan ve geçtiğimiz yıl Amerika'ya kaçan Tuncay Opçin, 17-25 Aralık darbe girişiminin amacını böyle özetliyordu. 17-25 Aralık darbe girişimi başarıya ulaşsaydı, bırakın medyayı, Gülencilere göbekten bağlı olmayan sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve hatta dini cemaatler tasfiye edilecekti. Paralel devlet yapılanması, devlete savaş açtı. Devlet, burasının Gülen'in değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu gösterdi. Şimdilerde 'hükümet biat istiyor' yaygarası yapanlar, kendilerine biat etmeyen herkesi zor ve baskıyla boyun eğdirecekti. Oyunu Erdoğan bozdu. Eski Genelkurmay Başkanı ve 28 generali, en büyük futbol kulübünün başkanını, geniş bir dini cemaatin kanaat önderini, ulusalcıların önemsediği gazetecileri, HDP'nin -o zaman DTPkapısından geçmiş olan on bine yakın kişiyi Batı medyasından tek bir itirazı bırakın, kayıtsız şartsız destekle hapse attıran, bu büyük açık hava cezaevini 'demokratikleşme' olarak pazarlayan yapının, gücü tümden ele geçirince yapacaklarını hayal edin sadece. Kanaltürk'e sessiz sedasız kondukları, Fenerbahçe'ye kayyum atanması gerektiğini iştahla yazdıkları günleri hatırlayın.