Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinden biri olarak, diğer 19 ülkenin liderini kusursuz bir organizasyonla ağırladık. Emeği geçen Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına ve Antalya Belediyesi'ne teşekkür etmek gerekir.
Bu zirveyle Türkiye, yıllar sürse de yapamayacağı PR'ı tek günde yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter'dan tüm liderlere kendi dillerinde 'hoş geldin' mesajı yayınlayarak başarılı bir 'twiplomacy'e imza attı. DAEŞ'le mücadele perspektifini ortaya koyan Türkiye, Paris saldırılarına karşı dünya liderlerini bir dakikalık saygı duruşuna davet eden Cumhurbaşkanı, üzerimizdeki iki yıllık DAEŞ'le işbirliği iftiralarını silip attı. Türkiye'nin bazı saldırganlar hakkında Fransız istihbaratını bilgilendirdiği haberi de buna katkı sundu elbette.
Sosyal medya, Erdoğan'ı Obama'nın yanağından makas alırmış gibi gösteren fotoğraf capsleriyle dalgalanırken, Fransız bazı siyasetçi ve işadamları Esed'le görüşmedeydi. Önceki gün de Cenevre'de dünya liderleri Esed'in ve Suriye'nin kaderini Cenevre'de masaya yatırdıkları görüşmenin sonuna gelmişlerdi. O sıralarda Paris'in göbeğindeki dört farklı yerde canlı bombalar patladı, insanlar rehin alındı ve kurşuna dizildi. DAEŞ, Esed'in gitmesinde ısrarcı Türkiye'yi defalarca hedef aldığı gibi yine aynı pozisyonu baştan beri ısrarla koruyan tek Avrupa ülkesi olan Fransa'da terör estirdi.