Bazıları, bir asırlık Filistin yarasının faturasını
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kesmek istiyor. II. Abdülhamid'den bu yana,
Filistin'i Erdoğan kadar sahiplenen kaç lider sayabiliriz koca
Ortadoğu coğrafyasında?
Hele Türkiye halkının hassasiyetlerinin ortalamasını alsak,
Erdoğan'ın Filistin davasına katkısı daha da iyi anlaşılmaz mı?
Öyleyse hakkaniyetle mevcut durum ne getiriyor bakalım:
Malumunuz, Mart 2013'te, İsrail Başbakanı Netenyahu, Başbakan
Erdoğan'ı arayıp Mavi Narmara saldırısından ötürü özür dilemişti.
Bu, yani yabancı bir devletten özür dilemek, İsrail tarihindeki bir
ilkti.
İsrail bu anlaşmayla ikinci şart olan Mavi Marmara şehitlerinin
ailelerine de tazminat ödemeyi kabul etti. Üçüncü şart ise Gazze'ye
ambargonun sona erdirilmesiydi.
Bunda büyük ölçüde başarıya ulaşıldı. Basında çıkan haberlere göre,
mutabakat çerçevesinde "Türkiye, Gazze'ye insani yardım dahil sivil
amaçlı malzemelerin girişini sağlayacak ve altyapı yatırımlarını
gerçekleştirecek.
Gazze halkının kullanımı için konutlar inşa edilecek ve 200 yataklı
Türkiye- Filistin Dostluk Hastanesi en kısa zamanda hizmete
alınacak." Ayrıca Türkiye, Gazze halkının enerji ihtiyacının
karşılanması için enerji santrali inşa edecek.
Yine Gazze halkının içme suyu sorununu çözmek için, deniz suyu
arıtma tesisi inşa edilecek.