Gaziantep ilimiz, adına lâyık biçimde, Türkiye'nin mülteci
yükünün %18'ini tek başına sırtlamış durumda. Toplamda 3 milyonu
aşan mültecilerin 400.000'e yakını bu ilimizde misafir ediliyor.
Bunların 45.000'i kamplarda, geri kalanı şehirlerde. Belediye
Başkanı Fatma Şahin ve Vali Ali Yerlikaya'nın uyumlu çalışmaları,
G.Antep halkının fedakârlığı ile birleştiği için normalde büyük
sorunlara yol açabilecek bu kırılgan durum nerdeyse sorunsuz
yönetiliyor.
Biz de bu cumartesi, genelde mülteci meselesine, özelde Türkiye'nin
bu husustaki özverisine dikkat çekmek için G.Antep'teydik. ABD'li
aktris Lindsay Lohan'ın Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi
koordinatörlüğünde, G.Antep Belediyesi'nin davetiyle
gerçekleştirdiği geziye eşlik ettik.
G.Antep'teki beş kamptan biri olan Nizip Konteynır Kenti'ni
ziyaretimiz, AFAD kamp müdürü İbrahim Demir'in kısa sunumuyla
başladı. Böylelikle adına kamp denilen yerin, aslında anaokul,
okul, hastane, psikolog, cami ve itfaiye gibi hizmetlerin
sağlandığı, öğrencilere burs, yetişkinlere kişi başı market
alışverişi için aylık 100 TL yüklenen kartların verildiği, vefat
edenlerin cenazesinin bile eğer aile isterse Suriye tarafına
gömüldüğü, her tür hassasiyet ve titizliği içinde barındıran koca
bir misafirhane olduğunu öğrenmiş olduk.
Ardından Delal geldi, her birimize sımsıkı sarıldı ve önümüze
oturdu. Mavi gözlerine oturmuş acının ağırlığına eş bir hayatı
vardı Delal'in. "Adım Kürtçe 'güzel' demek ama size anlatacak pek
bir güzel bir şeyim yok" diyerek sözlerine başladı. Babasını Hafız
Esed, Hür Suriye Ordusu'na katılmış olan eşini Beşar Esed
katletmişti. O, tam dokuz çocuğuyla, buraya sığınmış, gencecik bir
duldu.
Ardından kamptaki tesisleri ziyaret edip, iki ayrı mültecinin
evlerine misafir olduk. İlki Kurdî ailesiydi. Fatma isimli, çok
güçlü bir Suriyeli hanım karşıladı bizi. Beş çocuğu vardı ama ikisi
Suriye'de şehit olmuştu. Şehit olan evlâtlarından birinin adını, en
küçük kızına koymuştu. Şu anda üç yaşında olan ve hayata şehit
ablasının adıyla başlayan o sabinin adı Ferah'tı. Çok da nazlıydı.
Oyuncaklarla bile gelip bir yanak vermesi için ikna edemedik
kendisini. Eşi çalışan Fatma Hanım, zahmet vermek istemesek de bizi
dibek kahvesi ikram etmeden bırakmadı. O sırada kamp müdürümüz,
babasını hiç tanımayan yetim mülteci bir çocuğun nasıl da
başkalarına baba dediğini gözleri dolarak anlattı. Sadece Nizip
Kampı'nda öksüz ve yetim 200'e yakın Suriyeli çocuk
bulunuyor...
Ardından Lohan'ın