Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Gurur, mahcubiyet ve o fotoğraf...

Gaziantep ilimiz, adına lâyık biçimde, Türkiye'nin mülteci yükünün %18'ini tek başına sırtlamış durumda. Toplamda 3 milyonu aşan mültecilerin 400.000'e yakını bu ilimizde misafir ediliyor. Bunların...

10 Ekim 2016 | 1.249 okunma

Gaziantep ilimiz, adına lâyık biçimde, Türkiye'nin mülteci yükünün %18'ini tek başına sırtlamış durumda. Toplamda 3 milyonu aşan mültecilerin 400.000'e yakını bu ilimizde misafir ediliyor. Bunların 45.000'i kamplarda, geri kalanı şehirlerde. Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Vali Ali Yerlikaya'nın uyumlu çalışmaları, G.Antep halkının fedakârlığı ile birleştiği için normalde büyük sorunlara yol açabilecek bu kırılgan durum nerdeyse sorunsuz yönetiliyor.
Biz de bu cumartesi, genelde mülteci meselesine, özelde Türkiye'nin bu husustaki özverisine dikkat çekmek için G.Antep'teydik. ABD'li aktris Lindsay Lohan'ın Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi koordinatörlüğünde, G.Antep Belediyesi'nin davetiyle gerçekleştirdiği geziye eşlik ettik.
G.Antep'teki beş kamptan biri olan Nizip Konteynır Kenti'ni ziyaretimiz, AFAD kamp müdürü İbrahim Demir'in kısa sunumuyla başladı. Böylelikle adına kamp denilen yerin, aslında anaokul, okul, hastane, psikolog, cami ve itfaiye gibi hizmetlerin sağlandığı, öğrencilere burs, yetişkinlere kişi başı market alışverişi için aylık 100 TL yüklenen kartların verildiği, vefat edenlerin cenazesinin bile eğer aile isterse Suriye tarafına gömüldüğü, her tür hassasiyet ve titizliği içinde barındıran koca bir misafirhane olduğunu öğrenmiş olduk.
Ardından Delal geldi, her birimize sımsıkı sarıldı ve önümüze oturdu. Mavi gözlerine oturmuş acının ağırlığına eş bir hayatı vardı Delal'in. "Adım Kürtçe 'güzel' demek ama size anlatacak pek bir güzel bir şeyim yok" diyerek sözlerine başladı. Babasını Hafız Esed, Hür Suriye Ordusu'na katılmış olan eşini Beşar Esed katletmişti. O, tam dokuz çocuğuyla, buraya sığınmış, gencecik bir duldu.
Ardından kamptaki tesisleri ziyaret edip, iki ayrı mültecinin evlerine misafir olduk. İlki Kurdî ailesiydi. Fatma isimli, çok güçlü bir Suriyeli hanım karşıladı bizi. Beş çocuğu vardı ama ikisi Suriye'de şehit olmuştu. Şehit olan evlâtlarından birinin adını, en küçük kızına koymuştu. Şu anda üç yaşında olan ve hayata şehit ablasının adıyla başlayan o sabinin adı Ferah'tı. Çok da nazlıydı. Oyuncaklarla bile gelip bir yanak vermesi için ikna edemedik kendisini. Eşi çalışan Fatma Hanım, zahmet vermek istemesek de bizi dibek kahvesi ikram etmeden bırakmadı. O sırada kamp müdürümüz, babasını hiç tanımayan yetim mülteci bir çocuğun nasıl da başkalarına baba dediğini gözleri dolarak anlattı. Sadece Nizip Kampı'nda öksüz ve yetim 200'e yakın Suriyeli çocuk bulunuyor...
Ardından Lohan'ın

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır 08 Kasım 2024 | 154 Okunma Avrupa’ya sızan İsrail casusları 06 Kasım 2024 | 293 Okunma ‘Kutsal işgal’ 05 Kasım 2024 | 186 Okunma Göbeğimizi kendimiz keseceğiz 01 Kasım 2024 | 211 Okunma Trump mı, Harris mi? 30 Ekim 2024 | 423 Okunma