"Suriye'de kalıp savaşanlara 'Cihatçı çeteler' dediler.
Çoluğunun çocuğunun hayatı kurtulsun, karısının ırzına geçilmesin
diye bize sığınanlara 'Vatan savunmasından kaçan korkaklar'
dediler. Şimdi evlerinde kalanların da tek tek öldürülmesini
izliyoruz.
Doğu Halep'i ele geçiren Esed rejimi güçlerinden kaçan 100 bine
yakın sivil, 5 kilometrekarelik bir alana sıkıştı kaldı. Elektrik
yok, su yok, sağlık hizmeti yok. Rejim güçleri aralıksız
bombalıyor, yaşam belirtisi kalmayınca da tek tek evlere girip sağ
kalanları 'hallediyor'. Kurbanların resim ve videoları saat başı
sosyal medyaya düşüyor; arka fonda 'kurban adayları'nın yardım
çığlıkları yankılanıyor. Evet, 21. yüzyılın soykırımı da canlı
yayında yaşanıyor."
Ne tevafuk ki tam sekiz yıl önce böyle yazmıştım. Halep ufuklarında
güneş yeniden ay yıldızlı bayrağımız ile üç
yıldızlı Özgür Suriye bayrağı üzerine
yeniden doğarken, Suriye halkının nasıl bir zemheriden geçtiğini
tekrar hatırlatmak istedim.
Halep'ten sürülürken "Geri döneceğiz" sözü veren o
çocuklar büyüdü ve memleketlerini geri aldılar. Halep'ten
çıkartılanlar...