Halkların Demokratik Partisi, bir süredir halkların savaşma
ihtimalinden bahseder oldu. Geçtiğimiz günlerdeki bir HDP
mitinginde, halkı, "Bizi şehrinize kabul etmezseniz, yarın kapınıza
bir başcavuş gelecek, 'başınız sağ olsun' diyecek" şeklinde tehdit
eden Sırrı Süreyya Önder, en son da 'HDP baraj altında kalırsa, AKP
bölgede savaş ilan edecek' iddiasında bulunmuş. Yine HDP'li Pervin
Buldan da, "Barajı aşmazsak yeni kriz çıkacak" diyerek, çözüm
sürecinin kaderinin HDP'nin barajı aşmasında yattığını söylemişti.
En son Selahattin Demirtaş da, "HDP barajı aşamazsa, AKP Suriye'ye
girecek" diyerek, hükümetin sadece bölgede savaşmakla
yetinmeyeceğini, Suriye'ye de savaş ilan edeceğini öne sürmüş.
Şu tabloya bir bakın şimdi: HDP barajı aşmadığı takdirde, kuvvetle
muhtemel 330'dan fazla sandalye kazanarak mecliste şimdiye kadar
hiç olmadığı kadar büyük bir yetki alan Ak Parti hükümeti, çözümü
nihayete ulaştırmak ve sonunda 2007'den beri uğraştığı yeni
anayasayı yapmak dururken bölgede savaşa girişecek! Böylesi bir
iddianın akılla ve mantıkla temellendirilebilecek bir tarafı
yoktur.
Ayrıca Esed uçağımızı düşürüp, pilotumuzu şehid ettiği zaman bile
savaşa girmeyen Ak Parti'nin, siyasî istikrarın kendisi açısından
zirvede olduğu bir dönemde, ABD ile birlikte eğit-donat programı
çerçevesinde 2.000 muhalifi Suriye rejimi ve DEAŞ karşısında
mücadele etmek için yetiştirmişken, Suriye'de savaşa gireceği
iddiası izahtan uzaktır.