Rıza Zarraf, ABD'deki davadaki ifadesinin başlangıcında,
"Hapisten çıkmanın en kısa yolu olduğu için savcılıkla anlaştım"
demişti. Aslında söylediklerinin, yönelttiği parmakların, alakasız
biçimde 'Dönemin Başbakanı kimdi?' diye sorulup Cumhurbaşkanımızın
adını zikretmesinin ardındaki motivasyonu kendi ağızla itiraf
ederek işe başlamıştı.
İki gün önce de, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı koltuğunda
sadece üç hafta oturabilmiş ve ardından hakkındaki Rus bağlantısı
iddiaları sebebiyle istifaya zorlanmış Mike Flynn'in savcılıkla
anlaşıp itirafçı olduğu haberi medyaya düştü. Flynn, Trump'ın seçim
kampanyası sırasında Rusya'nın Washington Büyükelçisi Sergey
Kislyak ile yaptığı görüşmelerde, ABD'nin Rusya'ya yaptırımlarını
konuşmadıklarını söyleyerek FBI'a ve Başkan Yardımcısı Pence'e
yalan söylediğini kabul etmişti.
İşin Türkiye'yi ilgilendiren kısmı ise, Flynn'in, Türk işadamı Ekim
Alptekin'in, Flynn'in ilişkili olduğu lobicilik şirketiyle yaptığı
anlaşmanın Türk devlet yetkililerinin bilgisi ve denetimi dahilinde
olduğunu iddia etmesi oldu. Bu anlaşma dahilinde ilgili lobicilik
şirketi, FETÖ hakkında ABD kamuoyunu bilgilendirici makaleler
yayınlatacak ve belgeseller yapacaktı.