Anketçilik ile siyaset ilişkisi dünyanın her yerinde
netamelidir, ama bizdeki kadar fonlandığı partinin
"siyasi aktivisti" kesilen anketçi
tipolojisi zor bulunur.
Onlardan birisi olan Metropoll'ün sahibi Özer Sencer, İmamoğlu'nun
cumhurbaşkanlığı adaylığı için katıldığı programda şöyle demiş:
"Türkiye'yi mi almak lazım, İstanbul'u mu almak lazım? Türkiye'yi
alma gücün varsa, İstanbul'u verirsin. Seçildikten
üç gün sonra da kayyum atarsın."
Yani halkın nabzını tutmak, nötr olmayıp da siyasi taraf olmak
neyse de şehirleri "alım gücü" çerçevesinde bir ürün gibi
nitelendirip ondan sonra da sırf iktidar nefretinden ötürü
"kayyum atarsın" kabadayılığı
nasıl bir akıl tutulmasıdır? Hem seçmen davranışları üzerine
uzmanlaşacaksın hem de seçmenin oy hakkını hiçe sayacaksın. CHP'nin
vaat ettiği demokrasi anlayışı bu mudur? Belki de tam olarak budur,
evet.
PKK'ya yakın belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkıp sadece AK
Parti yönetmesin diye en büyük belediyeye kayyum atamak..
"Yapmazlar" diyememek en büyük sorun zaten.
Siyasi tarafgirliği ile ünlü bir diğer CHP...