Üç yıldır belli aralıklarla Gaziantep'e geliyorum.
Mülteci kamplarından Zeugma'ya, 15 Temmuz Müzesi'nden tarihi
çarşıya dek her geldiğimde başka bir güzelliğine şahitlik
ettim.
Geçtiğimiz hafta, Sabah'ın pek çok ilimizde düzenlediği "Şehir
Buluşmaları" kapsamında Gaziantep'teydik.
Bu ziyaretteki en büyük memnuniyetim ise Hasan Kalyoncu
Üniversitesi'nin ne kadar gelişmiş olduğunu görmek oldu. Rektör
Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Edibe Sözen,
sekiz yıl gibi kısa bir sürede kat ettikleri mesafeleri
anlattılar.
65 ilden 9.000 öğrenciye hizmet veren Hasan Kalyoncu Üniversitesi,
içinde golf sahası bile olan 500 bin metrekarelik devasa bir kampus
alanı üzerine kurulu. Türkiye'nin en çok talep gören
üniversitelerinden biri olma yolunda hızla ilerleyen üniversite,
şimdiden dokuz bölümüyle Türkiye'nin ilk beşinde yer alıyor
bile.
Gaziantep, Öncüpınar, Karkamış ve Çobanbeyli ile birlikte üç gümrük
kapısına sahip olan bir ticaret şehri aynı zamanda. Şehrin tek
başına yaptığı ihracat, dünyanın 170 ülkesinden daha fazla ki bu
seviyeyi deniz kıyısı olmayan bir ilin yakalamış olması ayrıca
büyük başarı. Yani Gaziantep, Fatma Şahin'in belediye başkanlığı
sayesinde tarihi yapıları hayata kazandırılan, Kutnu kumaşı
markalaştırılan, UNESCO'nun dünya çapındaki "gastronomi şehirleri"
listesine giren potansiyeli en büyük şehirlerimizin de başında
geliyor.
İki milyonluk nüfusuyla 500 bin mülteciye ev sahipliği yapan bu
kozmopolit kentin insanına da birikimine de hayran olmamak mümkün
değil.