Hiçbir ihanet karşılıksız kalmıyor. Barzani, kendisinin
Bağdat'tan özerk olmasını en çok destekleyen Türkiye'ye sırtını
dönüp, İsrail ve Rusya'dan aldığı destekle bağımsızlık ilan etmeye
kalktı. Ancak Türkiye'nin uyarılarını 'Kürt düşmanlığı' diyerek
yaftalayıp kulak arkası edenleri, soydaşları Talabani ailesi (KYB)
hançerledi.
Irak ordusu askerî müdahaleye başlayana dek Barzani'nin yanında
duran YNK ve KYB, İran iltisaklarının ne kadar güçlü olduğunu bir
kez daha kanıtladı. Talabani'ye bağlı peşmergeler, tek kurşun
sıkmadan savaş mevzilerini terk etti. Sosyal medyaya Barzani'nin
ağlayan ve isyan eden peşmergelerinin görüntüleri düştü. Bu
satırlar yazılırken Irak ordusu, Tuzhurmatu'dan sonra ilerledikleri
Kerkük'te büyük bir direnişle karşılaşmadan iki petrol sahasını,
bir askerî üssü ve havalimanını kontrol altına almış, Irak polisi
olaysız biçimde Valilik Binası'na girmişti bile.
Barzani'nin son Türkiye ziyaretinin ertesinde Talabani'ye bağlı
peşmergelerin baskın yaptığı Kuzey Gaz Şirketi, şu an tamamen
Irak'ın kontrolünde. Dün Irak Petrol Bakanlığı'ndan bir yetkili,
"Kardeşlerimiz olarak gördüğümüz bazı Kürt liderler devlete ait
olan Kuzey Petrol ve Kuzey Doğalgaz şirketlerinin kontrolünü
devretmeyi kabul etti" derken Talabanileri kastediyordu.
ABD, kendisinden beklendiği gibi Irak'ın toprak bütünlüğünün
korunması ve tartışmalı bölgelerin suhuletle çözüme ulaştırılması
çağrısı yaparak Irak ordusuna yeşil ışık yaktı. Referandum boyunca
bayrakları havada uçuşan İsrail'den henüz bir açıklama da eylem de
yok. Irak, akıllıca bir manevrayla, PKK'lıların Kerkük'e Barzani
tarafından alınmasını savaş sebebi saydığını ilan ederek operasyon
başlattı. Türkiye de buna destek verdi. Peki aynı Irak'ın,
Sincar'daki YBŞ adı altında örgütlenen PKK'lılara maaş ve lojistik
destek verdiğini unutalım mı? Ayrıca Kerkük'teki PKK varlığı, Irak
için savaş sebebiyse, bizim için haydi haydi savaş sebebidir. Bunu
da not edelim.
Türkiye için hiçbir şey siyah-beyaz değil. Dün de yazdık:
Komşularımız içinde PKK ile dirsek teması olmayan yok. Adımlarımızı
buna uygun olarak atmalıyız.