CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, meclis çatısı altında,
partisinin grup toplantısında, kameraların önünde bilerek ve
isteyerek yalan söyledi. Şu sözlerinden bahsediyorum:
"15 Temmuz şehitlerinin kardeşleri ve çocukları arzu
ederlerse askerlik yapmayacaklar. Ama PKK'ya karşı
mücadele eden şehitlerin çocukları ve kardeşleri
askerlik yapacak. Bu düzenlemeyi yapanlar
haindirler. Şehitler arasında ayrımcılık yapan partiden,
ülkeyekadınlara çocuklara esnafa sanayiciye hayır gelmez."
Oysa, 2009'da, Ak Parti hükümetinin, 1111 Sayılı Askerlik
Hakkındaki Kanun'a eklettiği şu madde ile, terörle
mücadele sırasında şehit düşenlerin birinci
dereceden yakınlarına bu hak zaten tanınmıştı:
"Askerlik hizmetini yerine getirmekte iken 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında
hayatını kaybeden yükümlülerin kendilerinden olma erkek
çocukları ile aynı anne ve babadan olan kardeşlerinin
tamamı, istekli olmadıkça silah altına alınmaz ve silah
altındakiler istekleri halinde terhis edilir. "
Ak Parti'nin tek yaptığı, 31 Ekim'de mezkûr kanuna eklettiği
bir maddeyle, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında
şehit düşen vatandaşlarımızın yakınlarını da aynı kapsama
almaktan başkası değildi.
Peki, bu kadarcığı Kılıçdaroğlu veya ekibi bilmiyor olabilir mi?
Kılıçdaroğlu, 2009'da da bizzat yasama faaliyetlerinin bir
parçasıydı. O kanun çıkarken hiç duymamış olması mümkün mü? Birinci
vazifesi yasa yapmak olan parlamenterlerin, yasaları bilmemesi
imkânsız ise Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor?
Şehitler arasında bir hiyerarşi varmış, ayrımcılık yapılıyormuş
intibaı uyandırmaya çalışmaktan ve üstelik uydurduğu yalana bir de
ihanet gibi ağır yüklü bir suçlamayı katmaktan muradı nedir?
İşin doğrusu, Kılıçdaroğlu ve CHP'si, 15 Temmuz sonrası
halkın siyasî farklılıklarını birkenara koyup birlik
içinde 'ortak düşman'a karşı mücadele etmesinden
fena halde rahatsız. Zira kendisi de ister PKK
olsun ister FETÖ olsun, ortak düşman görülen
kesimlerle dirsek teması içinde.