Seçim barajı haksızlığı, darbe kalıntısı bir uygulamadır. Yeni
anayasa sürecinde mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.
Keşke o dönem Başbakan olan Erdoğan'ın barajı indirme teklifine
dönemin BDP'si onay vermiş olsaydı ve bugün başka bir tartışmayı
yürütüyor olsaydık. Olamadı.
Seçimlerde ya HDP barajı aşacak ve Ak Parti zayıflayacak. Ya da
barajı aşamayacak ve HDP zayıflayacak.
Farkındaysanız her türlü, çözüm sürecinin iki tarafında yer alan
partiler yara alıyor. Çözüm karşıtları için bir 'kazan-kazan'
durumu söz konusu yani.
Gelinen noktada HDP, haklı olarak barajı aşmaya çalışıyor.
Ancak bunu oldukça haksız bir üslup ve stratejiyle yapıyor. İki gün
önce HDP'li Sırrı Süreyya Önder, 'çözüm sürecini MHP ile bile
yürütürüz' dedi. 'Yeter ki ciddi olsunlar' diye de ekledi. Asıl
ciddiyete ihtiyacı olanın, CHP-MHP koalisyonuyla barışa ulaşmak
hayali olduğunu zor yoldan öğrenmeyiz umarım.
Yine HDP lideri Demirtaş da Ak Parti'nin Kemalistlerden daha zalim
olduğunu, CHP ile koalisyona açık olduklarını, asla Ak Parti'yle
işbirliği kurmayacaklarını söyledi. Kandil'den Cemil Bayık da bu
hususta teminat verdi.
Ak Parti, yeni anayasa yapmak için gerekli olan sandalye sayısına
ulaşmak için HDP'nin baraj altı kalmasını istiyor.