Medet Mat, 22 yaşındaydı. Sosyal medyadaki profilinde, parantez içinde "Nerden bileceksiniz" yazıyordu. "Bir fidandım derildim/ Fırtınaydım duruldum/ Yoruldum çok yoruldum/ Siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz" diyen merhum Ahmet Kaya'nın o meşhur şarkısı. Profil resminde de Ahmet Kaya var, elleriyle zafer işareti yaptığı siyah beyaz bir fotoğrafı...
Medet, Adıyaman'ın Kahta ilçesinde doğmuş bir Kürt genciydi. Tezkeresine iki ay kala, PKK tarafından iki tonluk bomba yüklü traktörle Ağrı Karabulak Jandarma Karakolu'na yapılan bombalı saldırıyla katledildi. Ailesinin isteği üzerine, muh- temelen PKK tehditlerinden çekindikleri için cenaze ulaşır ulaşmaz, gece 3'te düzenlenen resmî cenaze töreniyle defnedildi.
Mansur Cengiz, 21 yaşındaydı. Siirt Şirvanlı bir Kürt genciydi. O da arkadaşı Medet ile yan yana nöbet beklerken PKK tarafından katledildi. Mansur, 4 bin kişinin katıldığı cenaze töreniyle, "Kahrolsun PKK" ve "Şehid namirin/ Şehitler ölmez" sloganları, Kürtçe ağıtlarla defnedildi.
Medet ve Mansur, PKK tarafından başlatılan şiddet döngüsünde hayatını kaybeden binlerce Kürt askerden sadece ikisi. Şimdilerde 'Türk-Kürt savaşı' ya da 'Kürt terörü' gibi kavramlarla dilimizi kirletmeye çalışanlara bu hatırlatmayı yapmaya borçluyuz.
Sürmekte olan bir 'Kürt/lük mücadelesi' değildir. Artık Kürtlerin haklarını inkâr eden, onları imha eden, hak taleplerini faili meçhul ve işkence ile karşılayan, asimile etmeye çalışan bir devlet aklı yok. Yasadışı silahlı örgüt liderini bile muhatap alan, özel okullarda ana dilde eğitimi tanıyan, gerisine siyasî mücadele yolunu açık tutan, Kemalist rejim kalıntısı andımızı kaldırmış, yer isimlerinin iadesini sağlamış, savcıları asit kuyularını açan, yüksek yargısı "Sayın Öcalan" demeyi serbest bırakan, Cumhurbaşkanı Barzani ile yan yana Türkiye- Kürdistan ittifakından bahseden, PKK'ya yakın Kürtleri de bu ittifaka davet eden bir devlet aklı var.