Abdullah Öcalan, 'silahlara veda' çağrısını ilk kez net şekilde
yaptığı 2013 Newroz'unda şöyle seslenmişti:
"Saygıdeğer Türkiye halkı;
Bugün kadim Anadolu'yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki
Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları
kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır.
Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkâr, ret, zorla
asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır.
" Böylelikle HDP'nin 'Türkiyelileşme' projesinin temelini
ortaya atmış, Türkleri Kürtlerle beraber İslâm bayrağı altında
yaşadıkları dönemde olduğu gibi tekrar barış ve kardeşlik hukukunu
kurmaya davet etmişti. Öcalan'ın Türkiyelileşme ile kast ettiği
çerçevenin özeti budur ve bu özetin HDP'ninkiyle ne kadar çeliştiği
aşikârdır.
O çağrıda aynı zamanda bir geçmiş muhasebesi de yapan Öcalan şöyle
demişti: "
Kapitalist Moderniteye dayalı son yüzyılın baskı, imha ve
asimilasyon politikaları; halkı bağlamayan dar bir seçkinci iktidar
elitinin, tüm tarihi ve de kardeşlik hukukunu inkâr eden çabalarını
ifade etmektedir. Günümüzde artık tarihe ve kardeşlik hukukuna ters
düştüğü iyice açığa çıkan bu zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış
yapmak için hepimizin Ortadoğu'nun temel iki stratejik gücü olarak
kendi öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik
modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum."