Muharrem İnce, bir süre gerçekten Erdoğan'a rakip olabileceğini
sandı. O yüzden 24 Haziran akşamının hüsranı ile insan içine bile
çıkamadı.
Süreci doğru yönetemedi. "Parti örgütü gereğini yapar" dedi.
"İstemem, yan cebime koyun" diyerek örgütü de harekete geçiremedi.
Kılıçdaroğlu'na rakip olduğunu ilan ederek işi sağlam tutmak
yerine, kaçak dövüştü. Son anda televizyonlara çıkıp çağrı yaptı
ama rüzgârın yönünü değiştirmeye yetmedi.
Seçimden önce İnce'nin adaylığının Kılıçdaroğlu için bir
"kazan-kazan" olacağını yazmıştık. Gelinen noktada bir taşla iki
kuş vuran Kılıçdaroğlu, hem İnce'yi rakip olarak elemiş görünüyor
hem de partideki koltuğunu sağlamlaştırmış oluyor. Bir sonraki
kongrede, İnce taraftarı delegeleri de tasfiye ederse, değmeyin
keyfine!
Olan yine CHP seçmenine oldu. Tek başına kendi partisinden % 8
fazla oy alan İnce, bu gidişle yakında siyaset sahnesinden tamamen
silinecek. Geride "81 ilde, 7 bölgede, Muharrem İnce" diye
sayıklayan 'şizofrenler' kalacak gibi.
Kurultay kararı için yeterli imza toplandığını iddia eden
muhalifler bir türlü kameraların karşısına çıkıp gerçek rakamı
telaffuz edemedi. Biri hesap uzmanı, diğeri fizikçi olmakla övünen
iki kişi arasında, "625 imza var mı, yok mu?" diye soru
işaretlerine gark olmuş, tenis topu takip eder gibi atışmaları
izleyen yılgın ve bıkkın CHP seçmeni kaldı.
İyi Parti cephesi ise ayrı hikâye... MHP lideri Bahçeli'nin elini
öpen, halini hatırını sormaya giden İyiP'liler, kendisine açıktan
eleştiri getiren ve istifa eden Ergenekon mağdurları ve teşkilat
üyeleri derken İPin ucunu kaçırdığını fark eden Akşener, istifa
blöfüyle kendisini konsolide etmeye girişti. Evinin önüne
toplanacak birkaç bin kişiyi de organize edince, sahne hazırdı.
Böylelikle; 'geri dön ana' mizanseni başarıya ulaştı. Şimdilik
koltuğunu sağlama almış olsa da, Meclis'teki grubunun başında
olmayışı ve ideolojik olarak en ucu açık tabana sahip oluşu
sebebiyle İyiP'in pek de uzun süre dağılmadan var olamayacağını ve
yerel seçimlerde de CHP'nin 'koltuk değneği' olarak işlev gördükten
sonra kısa vadede dağılacağını öngörmek mümkün.
Seçimden önceki sloganları "Tamam, sıkıldık" idi. Artık bunu deme
sırası bizde...