Şu anda mecliste olan dört partinin aday listeleri, seçim
sürecinde nasıl bir kampanya stratejisi uygulayacaklarının da
habercisi olarak görülebilir.
Fatma Benli, Leylâ Şahin ve Merve Kavakçı'nın kız kardeşi Ravza
Kavakçı gibi kadınların aday gösterilmesi 28 Şubat darbesine karşı
verilmiş şık bir cevap gibi görünüyor. Vesayetle mücadele ve
ayrımcılığa karşı duruşun altını aynı anda çiziyor.
Ayrıca yazar Markar Esayan, hukukçu Mehmet Uçum ve Gazeteci Mahmut
Övür gibi liberal isimlerin de listelerde yer bulması, Ak Parti
listelerindeki çoğulcuğu yansıtıyor. Sadece mufazakâr kitlenin
değil, merkezin partisi olunduğu vurgusu var.
Abdurrahim Boynukalım, Mehmet Algan, Erkan Kandemir gibi ilk kez
aday olan gençlere yüksek sıralardan yer verilmesi de partinin üç
dönem kuralının amacına uygun olarak gençlere yol açması çabasıyla
uyumlu.
Haşim Haşimi, Adnan Boynukara, Hüseyin Yayman gibi çözüm sürecinin
künhüne vâkıf kişilerin olması, barışın tesisini merkeze alan
siyasî iradedeki sürekliliği temsil ediyor.
CHP listelerinin, azınlıklara ve Alevilere yer açmak açısından
eskisine göre daha çoğulcu bir tablo çıkardığını söylemek mümkün.
Bunda bir yandan Ak Parti'nin ayrımcılığı savunulamaz hale
getirmesi, diğer yandan HDP'ye gitmesinden endişe duyulan oylar da
etkili olmuş belli ki.