Dün sosyal medyada en çok konuşulan meselelerden birisi Üçüncü
Havalimanı'nın adının ne olacağıydı.
Fox TV programcısı İsmail Küçükkaya da #AdıAtatürkOlsun etiketiyle
destek vermiş, ulusalcı seyircisinden alkış toplamıştı.
Ve saatler sonra, Küçükkaya'nın sunduğu yayındaki konukları, her
yanıtında "Sayın Öcalan" demeden karşılık veremeyen ve açıkça "PKK
terör örgütü değildir" diyen HDP'nin eş başkanlarıydı.
Hapisteki Demirtaş da verdiği yazılı cevaplarla programa dahil
oldu.
Ne kadar ucuzladı bu işler, nasıl da ayağa düştü böyle, hâlâ hayret
ediyorum.
Ülkenin kurucu liderinin en radikal hayranı gibi görünüp aynı
zamanda ülkeyi yıkmaya ant içmiş, üç yıldır ordunun sınır içinde ve
ötesinde kesintisiz savaşıp şehitler verdiği bir terör örgütünün
aklanmasına nasıl hizmet edebilirsin?
Elbette bol bol Demirtaş demagojisi de yapıldı programda. Eylemleri
bir yana, "Bunlara alışsanız iyi olur çünkü daha Başkan Apo'nun
heykelini dikeceğiz", "PKK'yı bir terör örgütü olarak değil,
silahlı bir halk hareketi olarak görüyoruz" sözlerinden
hatırladığımız Demirtaş, bir kurban gibi sunuldu âdeta.
Hiçbir AB ülkesinde ETA veya IRA'nın terör örgütü olmadığını
söyleyen siyasi liderler ekrana çıkamaz; düzelteyim o tür
liderlerin yeri zaten hapistir. Aynen şu anda Demirtaş'a olduğu
gibi... Katalanlar, terörle aralarındaki tüm mesafeye rağmen
bölücülüğe kalkışınca tüm siyasi kazanımlarının çöpe,
politikacılarının sürgüne gitmesine ve hapse girmesine engel
olamadılar. Bazen Avrupa'da da "örnek alınacak" bir şeyler olabilir
aslında...