18 Mart 1915, İngiliz ve Fransızların, Çanakkale deniz savaşını
kaybetmesinin, dünyanın en güçlü donanmalarına karşı zafer
kazanışımızın tarihidir.
25 Nisan 1915'te ise, Anzak birliklerinin Arıburnu'na ilk çıkışıyla
Çanakkale kara savaşı başlar.
Conkbayırı Tepesi'ni kolayca ele geçireceklerini
düşünmüşlerdir.
Ancak sekiz ay sonra mağlup ola- rak terk edecekleri Çanakkale'deki
tek yanılgıları bu olmayacaktır.
Arıburnu'nda, Anzaklara karşı ilk göğüs göğüse çarpışan 57. Alay,
kendinden dört kat fazla düşman askerine karşı mücadele
vermiştir.
Mustafa Kemâl'in, "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum"
talimatına muhatap olan askerleri de içeren ve Çanakkale'de
vatanını müdafaa eden 57. Piyade Alayı'nda 49 subay, 3.480 er ve
erbaş şehit olmuştur.
Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 57. Alay Birliği vardır ama
kahramanlarımıza hürmeten alayın askeri yoktur. 57.
Alay'ın en son askerinin, alay sancağını bir küçük ağacın dalına
asıp, ondan sonra şehit olduğu söylenir.
Afrin Zeytin Dalı Harekâtı başladığı günlerde, "Cephe değişir,
57.
Alaylar bitmez" yazmıştım.
Nitekim operasyona iki ay kala, ABD Başkanı Trump'la telefon
görüşmesinin basına sunulan fotoğraflarında da, Erdoğan'ın yanı
başında 57.
Alay Sancağı duruyordu.
Belki nükleer silahlarımız ve hava savunma sistemlerimiz yok ama o
şehadet arzusunun, Türkiye'nin en büyük silahı olduğunu 15
Temmuz'dan Fırat Kalkanı'na ve bugün Zeytin Dalı'na dek dünyaya
kanıtladık.
Yapılamaz denilen ne varsa, tek tek yaptık.
Aşılamaz denilen hangi engel varsa, bir bir aştık.
18 Mart 1915'ten, 18 Mart 2018'e tarih kitaplarına bir zafer daha
ekledik:
Zeytin Dalı Harekâtı'nın 57. günü ve ordumuz âdeta 57. Alay'ı
selamlarcasına Afrin merkezi tamamen kontrolleri altına aldılar.
Orduları ordu yapanın, ellerindeki binlerce TIR silah olmadığını
dosta düşmana gösterdiler.
Şükür zamanıdır.
Sadece dünyanın en asil milletlerinden birine mensup olduğumuz için
değil, bu asil milletin tarihi birilerince yazılan olmaktan
kurtulup, tarih yazdığı günlere eriştiğimiz için...