15 Temmuz gecesi saat 23'te, CHP lideri Kemâl Kılıçdaroğlu'nun
uçağı, tanklarla kuşatılmış ve darbeye direnen insanlarımıza ateş
açılmış olan Atatürk Havalimanı'na iniyor.
Aynı saatlerde, Başbakan Binali Yıldırım, çoktan televizyonlara
bağlanıp, yaşanmakta olanın bir kalkışma olduğunu ve
direneceklerini halka ilan etmişti. Muhalefet lideri Devlet Bahçeli
de aynı şekilde darbeye direneceklerini sosyal medyadan tüm
tabanına ve Ülkü Ocakları'na duyurmuştu.
Saatler 23.12'yi gösterdiğinde, Kemâl Kılıçdaroğlu ve ekibinin
dışarı çıkmaya yeltendiği ama karar değiştirip VIP salonuna doğru
hareket ettiği kameralara yansıyor.
Sonra çok ilginç bir şey oluyor. Kendilerine zarar gelmeyeceğinden
emin görünen Kılıçdaroğlu'nun koruma müdürleri, nizamiyeye doğru
yürüyerek darbeci askerlerle görüşüyor. Bu görüşme tam dokuz dakika
sürüyor. O dokuz dakikada ne görüşüldüğü, savcılarımızın
bulabileceği bir detay.
Nitekim o görüşme sonrası, VIP çıkışını bloke eden tanklar hareket
ederek, Kılıçdaroğlu ve beraberindekileri taşıyan araçlara yol
verecek şekilde açılıyor. Ve saat 23.23'te Kılıçdaroğlu,
havaalanını terk edip, doğruca Yeşilköy'de oturan CHP'li Bakırköy
Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun, Hava Harp Okulu'nun
bitişiğindeki apartman dairesine gidiliyor. Kılıçdaroğlu kendini
nasıl güvencede hissediyorsa, bir harp okulunun hemen yanındaki
evde darbeyi seyretmeyi tercih ediyor. SABAH'tan Abdurrahman Şimşek
ve Nazif Karaman'ın özel haberinden bu detayları öğrenmiştik.
Üzerine imandan başka hiçbir şey giymeyen halk çıplak elleriyle
tanklara toplara göğüs gererken, kimisi tank altında paramparça
ezilerek, kimisi kurşunlarla delik deşik şehit düşerken ama
elindeki levyeyle F-16'lara bile kafa tutarken, Kılıçdaroğlu'nun
ayağında terlik, yanında kuruyemiş, önünde televizyon darbeyi
seyrettiği görüntüler basına düştü. İşte o anlarda da Kılıçdaroğlu,
kendisine ulaşan bir televizyoncunun "Planınız programınız nedir?"
sorusuna da "Şu anda İstanbul'dayız, dikkatle izliyoruz" cevabını
vermişti. Evet, gerçekten "dikkatle izliyormuş."
İşte bu pişkinlikle Kılıçdaroğlu, önce o gece havadaki vurulma
tehditlerine rağmen halkıyla buluşmaya kendisinin sıvıştığı Atatürk
Havalimanı'na gelip, 'Halkım tanklara direnirken çelik yelek
giymem' diyen Cumhurbaşkanımız için "Beyefendi Marmaris'te tatil
yaparken Meclis topa tutuluyordu" demişti. Ardından da hain darbe
girişiminin 'kontrollü darbe' olduğunu iddia edebilmişti. Üstelik
kendisi aynı saatlerde, Cumhurbaşkanı'nın "Biz ölümüne, ölümüne
direneceğiz" açıklamasını da ekrandan izleyip sessizliğini
korumuşken...