Buna göre belli bir düşünce ve inanışa sahip insanlar, büyük
çoğunlukla kendisiyle aynı düşünce ve inanışa sahip insanlara
yakındır. Bu 'habitus'a herhangi bir yeni duyum, söylem, dedikodu,
vb. girdiğinde, kişiler ilişkide oldukları ağ içinde bunu
doğruluğunu da araştırmaya uğraşmadan yayarlar. Sosyal medya
sayesinde de kulaktan kulağa, tıktan tıka, retweetten retweete
büyüyen bu heyula bir yankı odası oluşturur. Artık yayılan verinin
gerçek olup olmadığının bir önemi yoktur. O, defacto gerçek haline
gelmiştir.
CHP'nin başarılı olduğu bir nokta varsa, o da bu yankı odasını hiç
boş bırakmaması ve takipçilerinin en dış halkasına değin bu
yankının ulaşıp 'gerçeklik' haline gelmesini sağlamasıdır.
"CNN Türk beni çeken kameramanları kovmuş"tan başlayın, kendi
yardımcılarına bizzat aldırdığı Atatürk tablosunu İBB'nin indirdiği
yalanına değin CHP adayının "büyük attığı" ne varsa bu kitle silip
süpürdü. En son VIP'den geçemeyince deliye dönen CHP adayının, Ordu
Valisi için iki kez "Valiniz itlik yapmıştır" diye hâkaret
etmesinde yaşadık. Öyle ki Fatih Portakal hâkareti doğrulamasa, CHP
destekçileri yine "Başkanımıza iftira" diye feryât edeceklerdi.
Baktılar Ekrem Bey özel jetine binip gittiği yat tatilindeyken
mevzuyu inkâr da edemiyor, onlar da sessizliğe gömüldüler.