Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Ülkücüler ve TİKA

II. Göktürk Kağanlığı döneminden kalma Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış anıtlardır. Milattan sonra 8. yüzyıla ait eserler...

05 Haziran 2018 | 13.869 okunma

II. Göktürk Kağanlığı döneminden kalma Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış anıtlardır. Milattan sonra 8. yüzyıla ait eserler, 1889'da Moğolistan'da Orhun Vadisi'nde tekrar bulunmuştur. Hem Türk hem dünya tarihinin önemli bir parçası olan bu abideler, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından korumaya alınmıştır. Ünlü Orhun Yolu düzenlemesi de yine TİKA tarafından gerçekleştirilmiş ve Orhun Müzesi inşa edilmiştir.
Tarihte bilinen en büyük Türk mutasavvıflarının başında hiç şüphesiz Ahmet Yesevî gelir. Türklerin İslâm'la şereflenmesindeki en büyük payın, Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'ine ait olduğu söylenir. Hoca Ahmet Yesevî, Türk halk şiirinde de tasavvuf üzerine yazdığı şiirlerle ayrı bir ekol oluşturur.
Hoca Yesevî'nin Kazakistan'da bulunan türbesini restore edip günümüze kazandıran da TİKA'dır.
Zaten 1992'de kurulan TİKA'nın ilk işi, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlaşan Türkî Cumhuriyetler'de çalışmalara başlamak, SSCB döneminin aramıza diktiği duvarları yıkmak olmuştur. Her sene Türk dünyasının edebiyatçılarını, sanatçılarını ve akademisyenlerini bir araya getirmek için yaptıkları muhtelif sempozyum ve organizasyonları saymıyorum bile.
60 ülkedeki 62 ofisi ve hayata geçirdiği yaklaşık 25 bin projesiyle TİKA, albayrağın sınır ötesindeki en görkemli temsilcisidir. Türk tipi kalkınma modelinin yabancı ülkelere benimsetilmesinde, kültür ve sanat ile insanî yardım ile o toplumun aklında ve gönlünde yer edinilmesindeki öncü kurumdur. Türkiye'nin 'yumuşak gücü'nün, dünya çapındaki mümessilidir. Bizim 'gurbetimiz' sandığımız diyarları 'kurbet'imiz yapan müessesedir TİKA. Ezcümle, Türkiye'nin 'Uç Beyi'dir, günümüz Alperenleri'dir TİKA.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmî ziyaretlerini takip etmek amacıyla bulunduğum Orta Asya, Balkanlar ya da Afrika'daki pek çok ülkede, ayyıldızlı bayrağın herhangi bir bayrak, Türkiye'nin herhangi bir ülke olmadığını kendi gözlerimle gördüm. Bu şahitliği görüp de paylaşmamanın vebali vardır. Bu şahitliği anlayıp da savunmamanın vebali vardır.
Anlayacağınız iş, meydanlarda Türklük üzerine slogan atmakla olmuyor. Türkün sert olan gücü kadar zarafet gücünü de en ötelere taşıyarak gerçekleşiyor. Bugün TİKA sayesinde "Vefalı Türk" kıtalar aşıyor, ulaşılamaz denileni gerçekleştiriyor, ABD'nin muadil kurumu USAID'den sonra en etkin kamu diplomasisi faaliyetini yürüterek Washington'dan Tel Aviv'e, Fransa'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne değin 'kaygı unsuru' haline geliyor. Ve elbette Türk devlet tezlerinin tam karşısında yer alan Pensilvanya için de...
Hadi 'gâvuru' anladık da, bu "en ülkücü biziz" geçinen Akşener tayfasına ne batıyor da meydanlarda TİKA'yı kapatmayı vaat ediyor, onu anlayamadık!
Ülkücü olup da hâlâ Akşener'i destekleyen varsa, hadi her gün partiden bir tescilli FETÖ'cünün çıkmasını göz ardı ettiniz diyelim ama durduk yere TİKA'ya yapılan bu saldırının sebebini sorgulayın derim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır 08 Kasım 2024 | 154 Okunma Avrupa’ya sızan İsrail casusları 06 Kasım 2024 | 293 Okunma ‘Kutsal işgal’ 05 Kasım 2024 | 186 Okunma Göbeğimizi kendimiz keseceğiz 01 Kasım 2024 | 211 Okunma Trump mı, Harris mi? 30 Ekim 2024 | 423 Okunma