Hiç unutulacak bir acı değil.
Hani derler ya ‘’Allah unutturacak acı vermesin.’’ Bizim daha önceki acımız 17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi idi. Toplamda 17 bin 480 vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem ciddi manada bizi sarsmıştı.
Van, Elâzığ, İzmir depremi ölçek olarak Marmara Depremi ile mukayese edilemez. Ama, artık hiçbir deprem de Kahramanmaraş merkezli Elbistan ve Pazarcık depremi ile mukayese edilemeyecek.
Hayatını kaybedenler uzaktaki birileri için "bir sayı", "bir rakam", "bir istatistiki bilgi" olabilir. Onların hayatta kalan aileleri için öyle olması mümkün değil.
Sabah oğlunuzu kızınızı okula, kursa bırakmışsınızdır. Belki gitmemek için ayak diremiş, nazlanmışlardır. Ya da kahvaltıda, yemekte masaya gelmesinde de aynı süreç yaşanmıştır. Bunlar hep yaşanan şeyler. Bazıları için bunlar sadece bir anı olarak kaldı. Bir daha yaşanamayacak, hissedilemeyecek bir anı...
Hayatın olağan akışı içinde doğar, büyür, evlenir, kendi evlatlarımızı büyütürüz. Onların iyi yetişmesi için azami çabayı gösterme gayreti içerisinde oluruz.