Benim tanışmam, dost, arkadaş olmam, 1980'li yılların başında Erkekçe dergisini çıkarmak üzere İstanbul'a gelmemle başladı..
Son yıllarda Fuat'la sık sık buluşup yemek yer olduk.. Konuşacak ortak o kadar çok şeyimiz var ki, 40 yıldır.. Onlar MFÖ iken, ben MF3'ün, yani Modern Folk Üçlüsü'nün meneceriydim..
Sonra bir müthiş gurup daha geldi, Anadolu Pop yapan.. Dönüşüm.. O efsane Kizroğlu ile.. Nasıl tatlı, nasıl dostça bir rekabet vardı aramızda..
O kenetlenmiş dostluklar işte hala süren..
Rekabeti dostça yaparsan, hem kendin gelişirsin, hem de rekabet ettiğin dalda, mesela işte böyle, kültür ve sanatta ülkenin de gelişmesine hizmet edersin.
MFÖ'yü uzun zamandır izleyemiyordum.
Ne zaman konserleri olsa, ben ya İstanbul dışında oluyordum, ya da çok önemli başka bir işim..