"Taciz iddiasını görmezden gelmek ne zamandır 'Adamlık' oldu"
diye başlık atmıştı sözüm ona bana cevap diye yazdıklarına, Cengiz
Semercioğlu kardeşim.
Ben Mucize adlı filminin devamı çekmeye hazırlanan Mahsun
Kırmızıgül'e "Bravo" demiştim. Sosyal medya linççilerine ve Cengiz
ve benzerlerinin tiraj ve reyting uğruna bu linçe hem de nasıl
destek çıkmalarına aldırmadığı ve ilk filmin baş oyuncusu Talat
Bulut'la yeniden görüştüğü için.
Cengiz aynen şöyle yazmıştı 2 Ağustos Perşembe günü..
"Taciz iddiasıyla suçlanan oyuncuyu kadro dışı bırakmak adamlık
değil o zaman!." Evet, Cengiz, "De- ğil!.." Sebebini kendin
yazıyorsun..
"Taciz iddiasıyla suçlanan.." Sana biraz hukuk dersi vermem lazım..
Ekonomi eğitimi yapmış bir pazarlama uzmanının Çin Seddi üzerinde
bilgi sahibi olup olmaması önemli değil, ama Hürriyet gibi "İkonik"
bir gazetede köşeye kurulup ahkâm kesen birinin, hukukun hiç
değilse temel ilkeleri üzerinde fikir sahibi olması şarttır.
Kaldı ki bu ilkeleri öğrenmek için Hukuk Fakültesi okumak da
gerekmez..
Madde bir, Cengiz.. "Suçlu olduğunu kanıtlanana dek (Yani iddia
edilene değil, yargı kanalı ile ispatlanana kadar) herkes
masumdur." İnsan haklarının en önemlisi olan bu kurala "Masumiyet
Karinesi" denir.
Madde iki, Cengiz..
"Ceza hukukunda şüphe sanığın lehinedir." Talat Bulut, sosyal
medyaya yaranmak ve gazetesinde ve televizyon programında tiraj ve
reyting yapmak için fırsat bulanlar tarafından linç edildi. Öyle
edildi ki, bugün savcının dava açma gereği bile görmemesi onun
adını temizlemeye yeter mi şüphedeyim.
Çamurun izi kalır. Oysa Talat'a koca bataklık atıldı.. Öyle bir
leke sürdünüz ki, Talat'a, kalır.. "Takipsizlik kararı" alan
savcıyı da töhmet altında bıraksa bile, kalır.
Talat Bulut, öyle linç edildi ki, onun 40 yıllık ark...