Sevgili Rauf Tamer, geçen günkü yazısının sonuna not
düşmüştü..
Kızıldeniz'deki Sevakin Adası'nı inşa ve ıslah etmek için biz aldık
ya..
"Ne güzel" diyor, Tamer.. Ve ekliyor..
"Darısı hemen şuracıktaki Galatasaray Adası'nın başına!."
Dursun denen adam, Galatasaray Kongresi'ne söz vermişti, seçime
girerken "Adayı geri alacağım" diye. Kongre de karar aldı zaten.
"Ada geri alınacak!."
Sonrasını bu köşeyi izleyenler bilirler. Dursun, mahkemenin
Galatasaray lehine verdiği kararlara bile itiraz ederek, işgalcinin
Ada'yı kullanma ve sömürmesini alabildiğince uzattı. Sonunda
Belediye geldi, yıktı da, Ada güya kurtuldu. Nasıl kurtulma ise
artık. Dursun, o leşe elini sürmedi. Ada o felaket haliyle,
Boğaz'ın her görünüm bölgesi içinde bir çirkinlik anıtı olarak
durdu. Galatasaray'a milyonlar kazandıracakken, masraf kapısı
haline geldi üstelik.
Koca Galatasaray Kongresinde de, sözüm ona "Akıllı" adamlardan
oluşan Divan'da da "Ada ne oluyor" diye soran, üstüne giden
çıkmadı.
Dursun Ada'yı bir türlü Galatasaray'ın malı yapmıyordu.
Mecidiyeköy'deki oteli Galatasaray'ın malı yapmadığı gibi.. Onu da
yarım bıraktı ki, Galatasaray Kulübü işletip para kazanmaya
başlamasın.. Öyle yarım bıraktı ki, onu da satması kolay olsun.
Kime, niye satacağını sormayın.. Dursun işini bilir!.
Şimdi dedikoduları bir yana bırakalım.
Öcal Ağabeyim geçen hafta cumartesi günü "Patlamaya hazır bomba;
Ada!." başlıklı bir yazı yazdı. Girişi aynen alıyorum..
"Bakınız, duyduklarım var, hissettiklerim var, mahkeme safahatına
bakıyorum, olanları yorumluyorum ve mantığıma göre 'Olabilir'
diyorum.
'Dursun Özbek, Galatasaray Adası'nı da satacak. Üç yıl daha
yönetimde kalmak için baskın seçim senaryosunu sahneye koymasının
asıl sebebi budur!..'
Sonunda söyleyeceğimi başında yazayım. Eğer satmayacaksa ve böyle
bir şeyi aklından bile geçirmiyorsa, hemen çıksın 'Yok böyle bir
şey. Ada'yı satmayacağım. Düşünmüyorum bile. Aksine o adayı, fuzuli
şagil hâline gelmiş kişiden alacak ve Galatasaray'a layık bir tesis
hâline getirip, Galatasaraylıların hizmetine sunacağım' desin ve de
altına imzasını da atsın!.."
Ağabeyimin kaynaklarına göre, Ada TOKİ koridorlarına kadar gelmiş..
Ötesini tahmin edersiniz.. İkinci Riva Faciası..
Adayı niye satacak?.
Galatasaray'ın iç durumunu, maliyesini en iyi bilen, en belgeli ve
en dosyalı muhalifken aniden ortadan kaybolan Taner Aşkın dostum,
aylar sonra ortaya çıktı.
"Durum ne" dedim. Anlattı. Ben özetleyeyim.
Galatasaray batmış. Taner "Tek kurtuluş çaresi kulüp hisselerini,
yani Galatasaray'ı, Çinli mi, Katarlı mı olur, bir süper sermayeye
satmak" dedi.. Faruk Süren de ayni şeyi söylemişti. "Kredi, mredi
ile olacak durumu aşmış. Tek çare satış!."
Taner bir şey daha söyledi. "Bu satış ne zaman olur, kime olur
bilmem. Ama kulübün acil sıcak paraya ihtiyacı var. Mart sonuna
kadar 50 milyon dolar.."
Bu tabii, başta kulübü bu hallere düşüren Duygun ve ötekilerin
kaçma sebeplerini ortaya çıkarıyor. Acil para