Ankara'daki hele benim için en keyifli, en bitmesin istediğim
saatleri, Kemal'in evinde, Nükhet'in hazırladığı tadına doyulmaz
kahvaltı masasının etrafında tüm aile toplandığımızda yaşadım.
Dört kardeş.. Serpil ve Kemal'in oğulları Ömer ve Önder'in yeni
gelişen aileleri ve de hepimizin ama hepimizin sevgilileri,
dördüncü kuşak.. Dünya tatlısı Leyla ve Ayşegül, ordaydık..
Bizim ailenin bütün fertleri, erkekler dahil, kahvaltı
hazırlamasını bilirler. En azından kahvaltıyı hazırlayan ev
sahibesine yardımcı olurlar..
Neden?.
Çünkü, kahvaltı "İyi Aile" olmaya giden en önemli yoldur.
Çünkü, aile bağları, "Bir arada" olmakla güçlenir, kopmaz hale
gelir.
Bir arada olmayı, bir masa etrafında toplanmayı, birlikte sohbet
etmeyi sağlayan şeydir, kahvaltı. Özellikle de pazar kahvaltıları..
O gün okul yoktur, iş yoktur. Herkes evdedir. Hatta civardaki yakın
dostlar, arkadaşlar bile davetlidir. Üzerinde her şey olan o zengin
masa, aslında bambaşka bir lezzet sunar..
Sohbet!..