Bu cumartesi sabahı köşemin bu bölümünü, yıllardır Frankfurt'ta yaşayan arkadaşım Dr. Erdoğan Karatay'a bırakıyorum.. "İstanbul'un sahibi yok" diye yığınla yazınca ben, dayanamamış, kaleme sarılmış.. Okuyun.. Bu kentin güya sahipleri de okusun da, "Uygarlık nasıl başlar" bir öğrensinler..
***Yıllardır trafik canavarlarına karşı tek başına yaptığın
mücadeleyi en yakından bilen insanlardanım.
Çok uzun yıllardır Almanya'da yaşayan biri olarak İstanbul,
ya da Türkiye trafiğindeki bu vurdumduymazlığı anlayabilmem mümkün
değil. Trafik kurallarını takmayıp, polislerin gözünün önünde
trafik suçu işleyecek kadar pervasız bu insanlar bence bir
üniversite tez konusu bile olabilir.
Cezaların caydırıcı olmaması belki bir sebep kabul
edilebilir..
Almanya'da, dolayısıyla Avrupa'da cezalar gerçekten çok
caydırıcı. Örneğin kırmızı ışıkta geçmenin cezası en az 200 euro ve
2 puandır. Bazı durumlarda ehliyete el konulabilir.
Ancak örneğin engellilere özel park yerlerine haksız park
etmenin cezası 35-50 euro civarındadır.. Yani para cezası çok
yüksek sayılmayabilir. 20 yıldan fazladır yaşadığım Almanya'da
şimdiye kadar engelli park yerine engelli olmadığı halde park eden
bir araca rastlamadım.