Sevgili Ayşe, dört ünlüye "Aşk mı, başarı mı" diye sormuş,
hepsinden "Aşk" yanıtı alınca da fevkalade mutlu olmuştu. Aksi tezi
savunan ben de Ayşe'yi düelloya davet etmiştim. Geçen pazartesi
öğleden sonra geldi. Kayıt cihazını koydu ve düello başladı.. Böyle
bir konu, taraflar da Ayşe ile ben olunca, lafı kısa
tutamadık..
Bu hafta sizlere birinci bölüm.
Devamı haftaya pazara..
***
Hıncal Uluç: Hiç âşık oldun mu?
Ayşe Özyılmazel: Oldum ohoooo!...
H.U: Peki nasıl anlıyorsun âşık olduğunu?
A.Ö: Sabah uyanıyorum, o kişi aklımda, yemek yerken aklımda, işte
aklımda, yolda aklımda, gece aklımda hatta rüyama bile giriyor.
Bir de çok mutlu hissediyorum, bambaşka.
Giyinmeler, süslenmeler, bir havalar, salak salak gülmeler...
H.U: Peki kaç kere oldun böyle?
A.Ö: 3-4.. Yani ben âşık olma konusuna açığım, bilirsiniz. Peki
büyük aşktan mı bahsediyorsunuz, ona göre cevap vereyim.
H.U: Aşkın büyüğü küçüğü olmaz.
Hoşlanmalarla, sevmelerle karıştırmadan söyle.
A.Ö: Haa tamam, o zaman açıklıyorum; üç.
H.U: Fevkalade makul bir rakam.
A.Ö: Peki beş kere âşık oldum deseydim ne diyecektiniz, gönül bu
ya.
H.U: Beş de olur.
A.O: Limit ne?
H.U: Oooo!. Yirmi kere deseydin, orada bu konuşma bitecekti. Bir
defa şunu söyleyeyim, sen benim son aşkımsın, bir daha âşık
olmayacağım diye bir şey yok dünyada. Ona katiyen inanmıyorum.
A.Ö: Gördüğünüz gibi ben de inanmıyorum. Peki neden?