1 Kasım'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve
onun "Cumhuriyetin yüzüncü yılında 50 milyon turist, 50 milyon
dolar gelir" sloganı ile açılacak Turizm Şûrası'yla ilgili
görüşlerimi yazıyordum üç gündür. Bugün de devam edeceğimi
söylemiştim dün sabah okuduğunuz yazımda.. Öğleden sonra öğrendiğim
bir haber beni beynimden vurulmuşa döndürdü..
Yani bir turizm hamlesi içine giren ülkede böylesi keyfi bir
davranış olur mu, olabilir mi?.
THY, kendi kurduğu, yüzde 50'sine ortak olduğu Do&Co şirketi
ile yolları ayırıyor, Singapur Hava Yolları'nın bir şirketine
devrediyormuş, uçaklardaki ikram işini..
Olacak şey değil.. İnanılacak şey değil.. Aklın alacağı şey
değil..
Türk Hava Yolları, dünyanın en büyük hava yolları çöküntü
içindeyken, birer birer piyasadan çekilirken, müthiş bir gelişme
göstererek Avrupa'nın 1 Numarası olmuş, dünyada da başa güreşmeye
başlamıştı.
Bu başarıda en büyük pay, Temel Kotil yönetiminin konuyu çok iyi
bilmesindeydi. Hemen hepsi aşağı yukarı ayni uçaklarla hizmet eden
uçak şirketleri arasında tercih yapan yolcuları ilgilendiren iki
şey vardı.. Ücretler ve servis!.
THY akılcı bir ücret politikası uygularken, asıl hamleyi ikramda
yaptı. Viyana kökenli Do&Co bir Türk, Atilla Doğudan'ın kurduğu
bir şirketti. İşi çok iyi bilen Doğudan kısa zamanda şirketini
büyütmüş, pek çok hava yoluna servis yapmaya başlamıştı. Kotil
yönetimi Doğudan'ı izlemeye aldı. Başarıyı gördü. Onunla yarı
yarıya ortak bir şirket kurdu. Do&Co Türk harika işler yapmaya
başladı ve THY'nin adı efsane oldu.
Şimdi olana bakın!.
Bu ülkenin 1 numaralı Havacılık Yazarı Güntay Şimşek dün
HaberTurk'te şöyle diyordu..
"THY ikramda yaklaşık 11 yıl önce, 1 Ocak 2017'de adeta bir devrim
yaparak Atilla Doğudan ile yüzde 50 ortaklıkla Turkish DO&CO'yu
kurdu. Akabinde ikramda dünya çapında ses getiren ve THY markasına
ciddi katkı yapan ikram ödüllerini aldı. Avrupa'nın üst üste en iyi
havayolu seçilmesinin arkasındaki itici güç de hep ikram oldu.
Şimdi yeni havalimanına taşınma aşamasında iki ortak arasında nasıl
bir tartışma meydana geldiyse, bu markaya ve birikimlere de elveda
deniyor."
"İki ortak arasında nasıl bir tartışma meydana geldiyse.." diyor
Güntay..
Ama Temel Kotil gibi harika bir Genel Müdür'ün ayrılmasından sonra,
onun ekibinin önde gelen nerdeyse her adamıyla ilişkiyi kesen yeni
Yönetimin, Attila Doğudan'dan da hoşlanmadığını biliyordum. İşte
mesele bu. İşi bitirdi yeni yönetim.
Yani Turkish Do&Co'ya ödediği ikram parasının yarısını yüzde
elli ortak olarak geri alırken, şimdi bu geri dönüşü de
bitirdiler.
Yarısı THY'nin olan Türk markası Turkish Do&Co gidecek.. Yerine
Singapur markası SATS gelecek. THY'nin ikram için ödediği paranın
tümü Singapur'a gidecek yani..
Pek çoğu Türk Hava Yolları'nın harika davetlerine alışmış ve
kaybetmek istemeyen yazarlardan oluşan medyamız olaya gözlerini
yummuş. Onlardan hayır yok..
Bu "Oldu bitti"yi önleyecek tek kişi uzun süre başarılı bir
Ulaştırma Bakanlığı yaptığı için işe büyük ölçüde vakıf, Başbakan
Binali Yıldırım.
Hemen işe el koyup tarafları çağırırsa, çözüme kolay
ulaşılacaktır.
THY'ye ve Türk şirketi Turkish Do&Co'ya sahip çıkın, Sayın
Başbakanım!.
(Turizm Şûrası konusuna salı günü devam edeceğiz..)