***
BAYRAM GÜNLERİ
Galata Kulesi civarındaki mahallede geçen çocukluğunu
anlatıyor.
"Dini bir azınlık olduğumuzu pek anlamazdık.
Herkes tanıdıktı. Dar bir çevrede hem dindaşlarımızla yaşamak hem
de geniş toplumla (Müslüman Türkler) ve diğer dini azınlıklarla
kardeş gibi yaşamaktan olsa gerek kimliğimiz üzerine çok
düşünmezdik.
Kimse de bize düşündürmezdi. Herkes o kadar iç içeydi ki hangi
bayram Morislerin, hangisi Yorgoların, hangisi Mustafaların
bilmezdik, ayırt etmezdik. Bayram, adı gibi bayramdı işte. Bazı
bayramlar boyalı yumurtalarla, bazı bayramlar içi şekerli
mendillerle, bazı bayramlar da hamursuzla geçerdi. Hepsinden
nasibimizi alırdık. Hep beraber yaşamaya o kadar alışmıştık ki
birbirimiz olmadan yaşayabileceğimiz bir mahalle düşünemezdik.
Şimdi ise herkes farklı bir ad duyar duymaz hemen karşısındakinin
dinini soruyor."