28 Ağustos 1963'te yani tam 52 yıl önce, Martin Luther King,
Lincoln Anıtı önünde toplanan 200 bin kişiye, dünya siyasi tarihine
geçen o ünlü "I have a dream/ Bir rüyam var" nutkunu
söylemişti.
Bugün 21 Temmuz 2015.. Ve benim, bir rüyam bile yok..
Nasıl olabilir ki?.
Suruç'ta vahşice, insafsızca ve imansızca bir terör olayı, hem de
bayramın tam ertesi günü yaşanmış, IŞİD'in yakıp yıktığı Kobani'nin
yeniden yapılanma çabalarına, sembolik ama çok anlamlı bir katkıda
bulunmak, çocuklara park, gençlere kütüphane kurmak üzere her türlü
malzemeyi toplamış 300 genç tam yola çıkarken, patlayan bomba
ortalığı kan gölüne çevirmişti. Otuzun üstünde ölü, 100'ün üstünde
yaralı vardı.
Pazartesi öğleden sonra bu ülkenin bütün insanları ayni dehşeti
yaşıyordu..
"Terör hortluyor mu?."
Dehşetin paniğe dönüşmesini engelleyecek insanlarımızın yüzüne
umudun ışığını konduracak bir görüntüyü hayal ettim, o
saatlerde..
Salı günü öğleden sonra.. Suruç'ta, bombanın patladığı alanda
kurulan podyum üzerinde, Meclis'te gurubu bulunan dört partinin
liderleri el ele, halkı selamlıyor..
Hiç bir söze, konuşmaya, açıklamaya, demece gerek yok.. Bu
görüntünün ülkeye ve dünyaya iletilmesi, en büyük, en anlamlı, en
etkili mesaj..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletin aklından geçene tercüman oldu
hemen o saatlerde..Dört partiyi ortak bildiri yayınlamaya davet
etti. Tam da benim rüyam değildi ama, gene bir şeydi işte..
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hemen ayni anlama gelecek
açıklamayı, ortak hareket etme gereğini ayni saatlerde
söyledi..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ortak deklarasyon önerisini
kabul ettiklerini çok geçmeden açıkladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir çuval inciri gene berbat etti,
sonunda..
"Ortak bildiri önerisini samimiyetsiz buluyorum.."