16 yaşındaki Lise öğrencisi Elif Dağyeli, şimdi okulunda
arkadaşları ile cıvıl cıvıl yaşıyor olacaktı.. Oysa mezarda..
Niye?.
Gece ağabeyi ile birlikte köpeğini gezdirmek için sokağa çıktılar.
Köşedeki kavşakta, karşıya geçmek için yeşil yanmasını beklediler.
Yanınca yaya geçidine indiler.
Bilmedikleri, trafik güvenliğinin sıfır olduğu İstanbul'da en
tehlikeli anın, tam da bu yeşil olduğuydu. Çünkü yıllardır devletin
valisi, emniyet müdürü ve trafik müdürüyle başı boş
bıraktığı hayvanlar, "Yavaşla ve dur" anlamına yanan sarıyı
görünce, kırmızıya yakalanmamak için tam tersini yapar ve gaza
basarlar.
İşte tam da böyle, gaza basıp gelen bir cip, Elif'i tekerleklerinin
altına aldı ve 100 metre sürükleyip öldürdü.. 100 metre sürükleme..
Anlayın hızı..
Bitmedi. Çarpan maganda bir suç daha işledi. Yaralı kızı orada
bırakıp kaçtı.. Alıp hastaneye koştursa, Elif belki hala hayatta
olacaktı..
Kaçan maganda, üç gün sonra teslim oldu.. Kanındaki son alkol
zerreleri de temizlendikten sonra mı, dersiniz?.
Teslim olan suçlu yargıç tarafından "Tutuksuz yargılanmak üzere"
serbest bırakıldı.
Ayni gün, bir başka yargıç, Can Dündar'ın tutuklu
yargılanmasına yapılan itirazı reddederken..