Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in,
"Akdeniz'de yeni bir Barcelona" diye adını koyduğumuz muhteşem
projelerini hayata geçmeleri nerden bakarsanız zaman alacak..
Ama hiç vakit kaybetmeden, hemen yapılabilecek, yapılması gereken
bir şey var..
Altın Portakal Festivali'ni kurtarmak!..
Pazar Gecesi, 12 bin kişilik Expo 16 salonunda yapılan ödül
törenini izledim. Ve hiç bir şey anlamadım.
İçinizden kaç kişi izledi bilmiyorum ama, anlayan varsa, bana
gelsin.. Ya da biri anlatsın!.
Bu Festivalin Büyük Ödülü'nü hangi film aldı?.
"Büyük Ödül"ü bilinmeyen bir festival olabilir mi?.
Efendim "İç içe iki festival yaptık. Biri Ulusal, bir
Uluslararası!." O zaman iki film, Toz ve Tereddüt nasıl ikisinde
birden yarıştı?.
Tereddüt Uluslararası Yarışma'da "En İyi Film" seçildi. Ulusal
yarışmada dereceye giremedi..
Şimdi hangisi daha iyi film?. Tereddüt mü, Ulusal Yarışmayı kazanan
Mavi Bisiklet mi?.
Kargaşaya bakar mısınız?.
Ülkede zerre heyecan yaratmayan, zerre yankı uyandırmayan,
Antalya'nın kendi halkından bile kopuk bu "Bakır" Festival'in
geçmişi ile uğraşmayacağım..
Bugüne dek "Gişe filmlerinden nefret eden, en kabadayısı aldığı
"Altın diye yutturulan bakır" ödülden sonra bile ancak birkaç bin
kişi tarafından izlenecek, özel çekilmiş "Festival filmleri"ne (Ne
demekse) ve onların, ödül törenine kılıksız gitmeyi marifet (İyi
giyinirlerse burjuva olurlar ya) sayanlara heykelcik dağıtan bu
festivalin artık amacı belirlenmeli..