Birikmiş notları ayıklayayım dedim gene..
Baktım kıyamadığım bir sürü var.. "Tamam" dedim.. "Pazara yazarım,
kısa kısa.. Nalından da seçerim, mıhından da.. Kolay okunur. Çeşit
de keyif verir..
Buyrun bu pazar burdan yakın!.
***
En yenisi en başta..
Perşembe sabahı, Ahmet Hakan dostumu eleştirdim..
"Yalan olduğunu en başta kendin bildiğin şeyi yüz bin insanın
gözünün içine bakarak söyleme" dedim. "Ana Haber sunucusu
inandırıcı olmalıdır.
Yalan söylemez, hele reklam hiç yapmaz" dedim.
Perşembe akşamı Ahmet gene "Kısa bir ara" dedi. 15 dakika bekletti.
Sonra geldi. "Bitti" dedi. Sonra da başlayacak dizinin reklamını
yaparak kapattı, her gece olduğu gibi..
Pardon araya bir de "Hava durumu" sokarak, bu ülkenin, belki de
dünyanın hava raporu okuyan ilk ana haber sunucusu unvanını elde
etti.
Ben de ekrana doğru sordum..
"Orda havalar nasıl Ahmet!."
***
Canan Karatay olmasa benim medyam ne yapardı..
"Palmiye yağı" diye kırk yıldır pişirilen konu gene ortaya atılınca
"Tek/ Baş/ Yegane/ Benzersiz/ Eşsiz/ Uzman" Canan Karatay her yerde
göründü ve her şeyi yasakladı.
Şeker yasak, ekmek yasak yahu..
Tehdit de kanser!.
İnsan okumaktan nefret ediyor. O hale geldik..
***
Cengiz Kardeşim (Semercioğlu) "Geçen akşam Muazzez Abacı'nın
okuduğu Sezen Aksu şarkılarını dinledim" diyor.
Bayılmış.. Ama o özel dinlemiş. Peki biz?.
"Muazzez Ersoy'dan Sezen şarkıları dinlemek için nisanı beklemek
zorundasınız" diye bitiriyor..